![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2019/6661
Karar No: 2021/3715
Karar Tarihi: 29.06.2021
Danıştay 10. Daire 2019/6661 Esas 2021/3715 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6661
Karar No : 2021/3715
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların kızı ...'in Kozan Devlet Hastanesinde yanlış teşhis ve tedavi uygulanması sonucunda hayatını kaybettiğinden bahisle uğranıldığı iddia edilen zararlarına karşılık 100.000,00 TL (miktar artırılmak suretiyle 206.844,04 TL) destekten yoksun kalma tazminatı ve 200.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayın oluş şekli, Adli Tıp Kurumu raporu, ceza mahkemesi kararı dikkate alındığında, davacıların kızının rahatsızlığı nedeniyle ilk ve ikinci başvurunun yapıldığı, Kozan Devlet Hastanesi acil servis doktoru Dr. ...'nun hasta ağır pnömoni vakası olduğundan, kan ve röntgen tetkiklerinin yapılması ve çocuk hastalıkları konsültasyonunun istenmesi, ayrıca hastaneye yatırılarak parenteral ilaç tedavisinin uygulanması gerekirken bunları yapmadan hastayı taburcu ettiği görülmekle, davaya konu olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulü ile toplam 206.844,04 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihi olan 16/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin ise reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, olayda hizmet kusuru bulunmadığı, söz konusu olayda iddia edilenin aksine kusurlu olan tarafın davacı anne ve baba olduğu, anne ve babanın zamanında çocuğun tedavisini yaptırmadığı, tazmin şartlarının oluşmadığı, kararın kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, tetkik hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Dosyada yer alan bilgi ve belgelere göre;
Davacılardan ... tarafından kızları ... rahatsızlığından dolayı 04/12/2010 tarihinde, saat:12:20'de öksürük şikayetiyle Kozan Devlet Hastanesi acil servis polikliniğine muayene için götürülmüş, doktor ... tarafından çocuğun muayenesi yapılmış, yapılan muayene sonucunda ...'e tonsillit tanısı konularak ventolin verilmiş ve poliklinik defter kaydında da anılan hususlar belirtilerek eve gönderilmiştir.
Şikayetlerin artarak devam etmesi üzerine davacılar tarafından ... aynı günün gecesi, 05/12/2010 tarihinde, saat:02:00 sıralarında tekrar hastaneye götürülmüş, acil serviste hastanın yatışı önerilerek çocuk uzmanına danışılmış, müdahale sırasında ... vefat etmiştir.
Adli Tıp Kurumunun 07/03/2011 tarihli otopsi raporunda "küçüğün ölümünün akciğer enfeksiyonu (pnömoni) ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu" belirtilmiştir.
...'in ölümüyle ilgili olarak doktor ... hakkında yapılan ceza yargılamasında alınan Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun … tarih ve … karar sayılı raporunda özetle; "04/08/2010 tarihinde başvurduğu Kozan Devlet Hastanesinde Dr. ... tarafından muayene edildiği, tonsillit tanısı ile ventolin verildiği kayıtlı olup, ventolinin solunum sıkıntısı ile beraber bronşiolit tablosunda verilebileceği, ilk başvuruda bronşiolit tablosunun mevcut olduğu,her ne kadar doktor ifadesinde bu belirtilmiş olsa da poliklinik kaydında yer almadığı, bu nedenle tanının eksik yazıldığı ya da bu tanının düşünülmediği, ağır pnömoni vakası olduğundan, kan ve röntgen tetkiklerinin yapılmaması, çocuk hastalıkları konsültasyonunun istenmemesinin eksiklik olduğu, hastaneye yatırılarak parenteral ilaç tedavisinin uygulanması gerektiği, ancak zamanında hastaneye yatırılarak tedavi edilse de kurtulmasının kesin olmadığı" şeklinde görüş bildirilmesi üzerine olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek tazminat talebinde bulunulmuş ve bu talebin zımnen reddi üzerine görülen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu hükme bağlanmıştır.
20/01/1982 tarih ve 17580 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı; ancak, davanın ihbarının Danıştay, mahkeme veya hâkim tarafından re'sen yapılacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinin 1. fıkrasında, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu; 61. maddesinin 1. fıkrasında, taraflardan birinin, davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği; 66. maddesinde ise, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer'î müdahil olarak davada yer alabileceği hükümleri yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan davada, davacıların çocukları ...'in 05/12/2010 tarihinde Kozan Devlet Hastanesinde vefat etmesinde idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla davalı idare aleyhine açılan tam yargı davasında yapılacak yargılama sonucunda idarenin tazmin yükümlülüğünün olduğuna hükmedilmesi halinde davalı idarenin dava konusu olaya ilişkin olarak sorumluluğu olan kişi veya kişilere rücu edebileceği dikkate alındığında bu kişilerin menfaatlerinin etkileneceği açıktır.
Bu itibarla; yukarıda belirtilen Kanun hükümlerinde öngörülen davanın ihbarı için geçerli koşulların oluştuğu anlaşılmakta olup, Mahkemece, esastan karar verilirken dava konusu olayda idare ile arasında rücu ilişkisi doğabilecek kişi veya kişilerin tespit edilerek davanın res'en ilgililere ihbar edilmesi gerektiğinden bu husus gözetilmeksizin yapılan yargılama sonucunda verilen kararın kabule ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi yolunda verilen temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.