17. Hukuk Dairesi 2013/2115 E. , 2013/18161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu, trafik sigortası bulunmayan traktöre, otomobilin arkadan çarptığını ve otomobilde yolcu olarak bulunan ... "un öldüğünü, müteveffanın hak sahiplerine müvekkili tarafından 45.528,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, müvekkilinin ödediği bu bedeli zarar sorumlularından rücu hakkının bulunduğunu, bu nedenle ödenen 45.528,00 TL"nin rücuan tahsili için davalılara yönelik icra takibi başlatıldığını, davalıların itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıların %40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacının taraf ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalıların icra takibine itirazlarının 34.146,00 TL üzerinden iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalıların itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ... tarafından zarar görenlere ödenen tazminatın rücuan tahsili istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
... Yönetmeliği"nin 9. maddesi uyarınca üçüncü kişiye ödenen tazminat, yönetmeliğin 16. maddesi gereğince rücuan talep edilebilir. Güvence Hesabının rücu edebileceği tazminat tutarı, sürücünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir. Bu nedenle desteğini kaybeden kişilere, ödeme tarihi itibariyle ödenmesi gereken destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan ödemenin gerçek zarar kadar olup olmadığı, ödeme tarihindeki veriler esas alınarak yapılacak bir hesaplama sonucunda belirlenebilir. Bu durumda mahkemece, aktüerya bilirkişiden ödemenin yapıldığı tarihdeki verilere göre hesaplama yapması, davacının %50 kusur oranına göre ödeme yapmış olması gözetilerek bu oran üzerinden indirim yapılması, davalıların, desteğin yolcu olarak bulunduğu araca çarpan aracın işleteni ve sürücüsü olmaları nedeniyle hatır taşıması indiriminden yararlanamayacağının gözetilmesi ve sonucuna göre ödemenin gerçek zararı karşılayıp karşılamadığı değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davalının sorumlu tutulacağı alacak miktarı likit (belirli, muaccel) olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine 23.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.