17. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/18479 Karar No: 2013/18154 Karar Tarihi: 23.12.2013
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/18479 Esas 2013/18154 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2013/18479 E. , 2013/18154 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline Kredi Konut Sigorta Poliçesi ile sigortalı iki konutta, davalıların malik/ikamet eden sıfatıyla sorumlu oldukları kattaki elektrik tesisatından kaynaklanan yangın sonucu hasar meydana geldiğini, hasar bedellerinin davacı tarafından ödendiğini, alacağın rücuen tahsili için davalılar aleyhine İstanbul 22.İcra Müdürlüğünün 2012/11682 sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, 20.888,44 TL. alacak üzerinden yapılan takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, halefiyete dayalı rücu davası ticari dava niteliğinde bulunduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TTK."nun 1301. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1472/1) maddesi uyarınca, alacağın hasar sorumlusundan rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun ... Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda davacı sigorta şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi görevine girdiği dikkate alınarak davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması iddia ve savunmalarının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.