11. Hukuk Dairesi 2018/2507 E. , 2019/7248 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 23/03/2016 gün ve 2014/1031 - 2016/302 sayılı kararı onayan Daire"nin 06/03/2018 gün ve 2016/8216 - 2018/1697 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin 2012-2013 yılına ait Olağan Genel Kurulu ilk önce 11/06/2014 tarihinde icra edilmek üzere toplandığını, toplantı öncesi ve sonrası tezahür eden bazı gelişmeler neticesinde 20/06/2014 tarihine ertelendiğini, şirketin yönetim kurulu üyesi olan ..."in ana sözleşmenin amaç ve konu başlıklı 3 md. (h) bendindeki; “Şirketin maksadını gerçekleştirmekle ilgili olarak her türlü arsa, arazi, tarla, bina, depo gibi gayrimenkulleri satın almak ve satmak...” şeklindeki yetkiye dayalı olarak Bursa ili, ... ilçesi,...Mahallesi, 3540 ada, 31 parsel sayılı taşınmaz ve üzerindeki değerli ve tek taşınmazı olan fabrika binasını kötü niyetli olarak 3. kişilere sattığını, müvekkilinin ortağı bulunduğu şirketin mali durumunu tehdit altına sokan iş ve işlemler gerçekleştirdiğini, bu aşamadan sonra 20/06/2014 tarihinde genel kurul toplantısında müvekkilinin oy kullanması ve temsil hakkının gasp edildiğini, TTK"nın 436/1 maddesinde aykırı olarak yönetim kurulu üyesi olan ..."in kendi lehine ibra oyu kullanması yasak olduğunu, bu nedenle ibranın geçersiz sayılması gerektiğini, toplantıda yönetim kurulu tarafından yapılması gereken açıklamaların yapılmadığını, bu durumda yasanın ilgili hükmü gereği genel kurulun olağanüstü olarak toplantıya çağrılması gerektiğini ileri sürerek davalı şirketin 20/06/2014 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan tüm kararların iptali ile geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 17,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 14/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.