15. Ceza Dairesi 2019/16119 E. , 2020/3734 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK" nun 158/1f, 62, 53. maddeleri gereğince iki kez ayrı ayrı mahkumiyet
Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık ... ve müdafi, sanıklar ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların birlikte hareket ederek müşteki ve katılanı telefonla aradıkları, kendilerini polis olarak tanıtıp katılan ..."e kimlik bilgilerinin PKK terör örgütünün eline geçtiğini, banka hesaplarının boşaltılmak üzere olduğunu, konuyu takip ettiklerini, şahısları yakalamak için yardımcı olması gerektiğini, müşteki İbrahim"e, adına kredi kartı alındığını, bu konuyu takip ettiklerini, şahısları yakalamak için yardımcı olması gerektiğini belirtilip para istedikleri, bu sebeple katılan ..."in toplamda 190.000 TL, müşteki İbrahim"in 12.650 TL parayı sanık ..."ın hesabına havale ettikleri, sanık ..."ın müşteki İbrahim tarafından havale edilen parayı çekmek için bankaya gittiği sırada görevli ekipler tarafından yakalandığı, bu suretle sanıkların üzerine atılı dolandırıcılık suçundan cezalandırılması gerektiği iddia edilen olayda;
1)Sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın bizzat verdiği temyiz dilekçesi üzerine, temyiz isteminin reddine ilişkin verilen ek karar tebliğ edilmemiş ise de, sanık müdafii tarafından verilen kanun yararına bozma istemini içeren 12/04/2016 tarihli dilekçenin ek kararın öğrenilmesi üzerine temyiz istemi olarak kabulü ile yapılan incelemede;
Sanığın yokluğunda verilen gerekçeli kararın sanığın son bildirdiği adrese tanınmadığından iade olunduğu, mahkemece başka adrese yapılan tebligatın da iade olması sonrasında sanığın Mernis adresine TK"nın 21. maddesine göre usulüne uygun olarak 20/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, mahkemenin bu gerekçelere dayanan temyiz talebinin reddi kararında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Temyiz isteminin reddine dair 21/03/2014 tarihli ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu dikkate alınarak; bu karara yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, anılan ek kararın ONANMASINA,
2)Sanık ... ve İbrahim hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
a)Sanık ..."ın, tanık ..."nin arkadaşı olan ve onun vasıtasıyla diğer sanık ... ile tanıştığını, sanık ..."in komisyon alacağı bir iş için para geleceğini söyleyip hesap numarasına para gelmesini rica ettiği için hesap numarasını verdiğini ve gelen paraları alıp sanık ..." e verdiğini savunduğu, sanık ... ve tanık ..."nin bu durumu doğruladığı, diğer sanık ... ve sanık ..."ın birbirlerini tanımadıklarını söyledikleri, kamera görüntülerinin de sanık ..."ın beyanları ile uyumlu olduğu anlaşıldığından sanık ..."ın atılı suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
b)Mağdurlarla telefonla yapılan görüşmelerde, kendilerini polis olarak tanıtıp kandırdıktan sonra istenilen paranın bankaya yatırılması ve bankadan çekilmesi eyleminde, bankanın aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun oluşmadığı, eylemlerin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, ancak suç tarihinde yürürlükte bulunmaması nedeniyle eylemin sanık lehine olan TCK"nın 157/1. maddesi kapsamında kaldığı dikkate alınarak, sanık ..."e yüklenen basit dolandırıcılık suçu nedeniyle hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kararın CMUK"nın 325. maddesi gereğince yasal süresinde temyiz talebinde bulunmayan sanık ..."e sirayetine,
12/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.