16. Hukuk Dairesi 2016/13374 E. , 2020/2290 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 1502 parsel sayılı 16.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 259 ada 16 parsel numarasıyla ve 16.939,43 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı bulunan eski 1505 parsel sayılı 4.100,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 259 ada 18 parsel numarasıyla ve 3.820,58 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı bulunan eski 1479 parsel sayılı 5.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 259 ada 60 parsel numarasıyla ve 5.136,50 metrekare yüzölçümlü olarak; davacı ...’ın murisi olan babası ... adına kayıtlı bulunan eski 1504 parsel sayılı 2.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 259 ada 17 parsel numarasıyla ve 1.256,68 metrekare yüzölçümlü olarak; 1771 parsel sayılı 472,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 259 ada 21 parsel numarasıyla ve 361,77 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında, murisi adına kayıtlı bulunan 259 ada 17 ve 21 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin azaldığını, eksikliğin komşu 259 ada 16, 18 ve 60 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 259 ada 16, 17, 18, 21 ve 60 parsel sayılı taşınmazlarının uygulama tespitinin iptaline, 02.10.2015 havale tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (17/B) harfiyle gösterilen 780.52 metrekare ve (18/A) harfiyle gösterilen 1.061,75 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin, toplamda 1.842,27 metrekare olarak 259 ada 17 parsel numarası ile tapu kütüğünde olduğu gibi kayıt ve tesciline, aynı raporda (17/C) harfiyle gösterilen 173,83 metrekare ve (18/B) harfiyle gösterilen 2.758,83 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin, toplamda 2.932,66 metrekare olarak 259 ada 18 parsel numarası ile tapu kütüğünde olduğu gibi kayıt ve tesciline, aynı raporda (17/A) harfiyle gösterilen 302,32 metrekarelik bölümün 259 ada 16 parsele eklenerek, parselin 17.241,75 metrekare yüzölçümü ile tapu kütüğünde olduğu gibi kayıt ve tesciline, aynı raporda (60/B) harfiyle gösterilen 166,03 metrekarelik bölümün 259 ada 21 parsele eklenerek, parselin 527,80 metrekare yüzölçümü ile tapu kütüğünde olduğu gibi kayıt ve tesciline, aynı raporda (60/A) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün 4.970,47 metrekare yüzölçümlü olarak 259 ada 60 parsel numarasıyla tapu kütüğünde olduğu gibi kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili ile davalılardan Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna karşı, davacının murisine ait yeni 259 ada 17 ve 21 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünün azaldığı, eksikliğin yeni 259 ada 16, 18 ve 60 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığı iddiası ile açılmış olup, kayıt maliklerinin tamamının hukukunu ilgilendiren nitelikte bir davadır. Davacının, yüzölçümünde eksilme olduğunu iddia ettiği taşınmazların, davacının murisi ... adına kayıtlı olduğu, murisin davacı dışında başkaca mirasçılarının da bulunduğu ancak diğer mirasçıların davada taraf olmadıkları anlaşılmaktadır. Bu haliyle aktif dava ehliyetinin tamamlandığından söz edilemez. Oysaki aktif dava ehliyetinin tamamlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden esasa ilişkin hüküm kurulması hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın yukarıda açıklanan niteliği itibariyle, yargılama sonunda maliklerin tamamının hukukunun etkilenecek olması nedeniyle, davacıya diğer mirasçıların da davaya katılımlarını sağlaması için süre ve imkan tanınmalı, verilen süre içerisinde bu eksikliklerin giderilmesi halinde yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
29.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.