18. Ceza Dairesi 2019/299 E. , 2019/5526 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Sanık hakkında daha önce kurulan mahkûmiyet hükümlerinin ertelenmesi ve bu hükümlerin sanık tarafından temyizi üzerine bozulması karşısında, CMUK"nın 326/son maddesi gereğince, bu hususun kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin ileri temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasına “sanığa verilen 5 ay hapis cezasının TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine, hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1 yıl süre ile denetim süresi belirlenmesine” ibaresinin eklenmesi biçiminde, HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA
B- Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2012/6-1307 esas ve 2013/151 sayılı kararında açıklandığı üzere, soruşturma aşamasında elde ettiği delillerden ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, düzenlenen iddianame ile CMK"nın 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir.
Bu bakımdan iddianamede, yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir tereddüte yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık; iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve delillerini sunabilmelidir. Bu itibarla, sanık hakkında hakaret suçuna yönelik usulüne uygun olarak açılmış bir davanın bulunmadığı, iddianamede yer verilmeyen eylemden dolayı sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Somut olayda, sanık savunması, mağdur ve tanık beyanları, olay tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın mağdur polis memurlarına küfür ettiğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, sanığın söylediği "siz ne biçim insansınız" ve “siz kimsiniz lan, biriniz gidiyor, biriniz geliyor” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinin ise mağdurların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden yetersiz gerekçe ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
b- Sanığın, hakaret eylemini, birden fazla görevliye karşı, bir suç işleme kararı kapsamında tek bir fiil ile gerçekleştirmesi karşısında, TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.