11. Ceza Dairesi 2017/12881 E. , 2020/6463 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat
A- Sanıklar ... ve ... hakkında 2005,2006,2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarında verilen beraat kararları yönünden katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında 2005,2006,2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından açılan davada verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından; öncelikle durma kararı verilip, 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği ilgili Vergi Dairesi Başkanlığından sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, her takvim yılında düzenlenen faturaların kendi içinde zincirleme şekilde sahte fatura düzenleme suçlarını oluşturduğu halde hangi takvim yılından verildiğinin belirtilmeyip tek suçtan hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
B- Sanık ... hakkında 2005,2006,2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet kararı yönünden sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında ""2005,2006,2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarından açılan kamu davasında; sanığın; “Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmem, .... isimli şirketi ben kurdum, diğer iki sanık benim çalışanlarımdı, ancak ben şirkete çok fazla gelip gitmiyordum, şirketi gerçekte idare eden ..."dir ve ben ayda bir şirkete gelirdim, fatura da kesmedik, 5 - 6 aydır da bu şirket kapalıdır, iddianamede bahsedilen olaylar ile alakam yoktur” şeklinde ki savunması, karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından,
a) Sanık tarafından düzenlendiği iddia edilen 2005,2006,2007 ve 2008 takvim yıllarına ait fatura asıllarının kanaat verici sayıda temini ile , kendisine gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını inceleme dışı diğer sanıklara ait olduğunu söylemesi halinde ; faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve inceleme dışı diğer sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
b) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve inceleme dışı diğer sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
c) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
aa) Sanığın mükellefiyetiyle ilgili iş yerine ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler olup olmadığının araştırılması,
bb) Daha sonra, sanığın iş yeri ile faturaları kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
4- Kabule göre de;
a) Her takvim yılında düzenlenen faturaların kendi içinde zincirleme şekilde sahte fatura düzenleme suçlarını oluşturduğu halde hangi takvim yılından verildiğinin belirtilmeyip tek suçtan hüküm kurulması, yasaya aykırı
b) 5237 sayılı TCK‟nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun‟un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. Maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 04.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.