12. Ceza Dairesi 2019/13171 E. , 2020/774 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle yaralama
Hüküm :TCK’nın 89/4, 62, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm Üst Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre, meskun mahalde gündüz vakti, seyir yönünde “Yol Ver” levhası bulunan sanığın idaresindeki otomobil ile geldiği dört yönlü kavşakta durup trafiği kontrol etmeden, katılan sürücünün kullandığı araca yol vermek için önünde duraklamakta olan aracı geçmek suretiyle, seyir hızıyla ve kontrolsüzce kavşağa girmesiyle, seyrine göre sağından gelen katılan idaresindeki otomobil ile çarpışması sonucu iki kişinin yaralanmasına tam kusurlu olarak neden olduğu olayda, mahkemenin kabul ve takdirinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğine, alınan raporun tarafların kusurluluk durumuna aykırı olduğuna, keşif yapılmamasına, dosyanın uzlaştırmaya gönderilmediğine, ceza miktarına, cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmemesine, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına, sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
Kanuna aykırı olup, Üst Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının dördüncü bendinin hükümden çıkarılarak yerine, “Sanık hakkında hükmolunan 10 ay hapis cezasının TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 300 tam gün olarak belirlenmesine, TCK’nın 52/2. maddesi gereğince günlüğü takdiren 20,00 TL’den paraya çevrilerek sanığın sonuç olarak 6.000.-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.