14. Hukuk Dairesi 2018/3550 E. , 2019/2201 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı- karşı davalılar vekili tarafından, davalı- karşı davacılar aleyhine 26.06.2014 gününde davalı- karşı davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine 15.09.2014 gününde verilen dilekçeler ile mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/775 Esas,- 2010/834 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesi verilmesi talebinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine dair verilen 01.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- karşı davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, mirasçılık belgesinin iptaliyle yeni veraset belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar- karşı davalılar vekili, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1947/457-467 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde kabul edildiği gibi muris ...’nın baba bir anne ayrı (...) ... diye bir kız kardeşinin bulunmadığını belirterek anılan mirasçılık belgesinin iptaliyle yeni mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir.
Davalılar- karşı davacılar vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, eksik taraf teşkilinin olduğunu ve tamamlanması gerektiğini, dilekçeye ekli ... kızı ...’in ...’dan Türkçe’ye çevrili mirasçılık belgesinde, tapu malikleri ... ve ... ile ...’in baba bir ana ayrı kardeş olduklarının yazılı olduğu, (...) ...’in babasının ... olduğunu gösterir Osmanlı Dönemi’ne ait nüfus cüzdanının bulunduğunu, ... İli, Merkez İlçesi, 904 yevmiye, 235 cilt, 82 No"lu sayfada yer alan taşınmazın tapu kaydında ...’in ... dışında kendisinden önce vefat eden ... isimli ablasının bulunduğunun belirtildiğini, açıklanan sebeplerle ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1947/457- 467 E. K. sayılı mirasçılık belgesinin doğru olduğunu, davanın reddi gerektiğini, karşı davalarına konu olan davacıların dayanağı ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/775- 834 E. K. sayılı mirasçılık belgesinin yanlış olduğunu belirterek, karşı davalarının kabulüyle ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/775- 834 E. K. sayılı mirasçılık belgesinin iptaliyle yeni mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/775- 834 E. K. sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, karşı davacıların muris ...’ya ait miras payları ve mirasçıları gösterir veraset ilamı yönünden mahkemenin görevsiz olduğundan reddine karar verilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nin 2. maddesi gereğince, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Dava, HMK"nin yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra 04.03.013 tarihinde açılmıştır.
Sulh hukuk mahkemelerinin görevi ise HMK"nin 4. maddesinde düzenlenmiş; HMK"nin 383. maddesinde de aynı kanunun 382. maddesinde düzenlenen çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin de aksine bir düzenleme olmadığı takdirde sulh hukuk mahkemeleri olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda, dava ve talep mirasçılık belgesinin iptali ve yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Asıl davada, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1947/457- 467 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilenler, karşı davada ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/775- 834 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilenler hasım gösterilerek açıldığından çekişmeli hale gelmiştir. Bu nedenle mirasçılık belgesinin iptali ve yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan dava çekişmeli yargı niteliğinde olduğundan asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Mahkemece, yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi istemi yönünden davanın esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yeni mirasçılık belgesi verilmesi konusunda görevli olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.