Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1774
Karar No: 2017/1668
Karar Tarihi: 11.04.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/1774 Esas 2017/1668 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, mal satışı ve montaj işlemleri sonucunda davacıya borçlu olduğu tutarı ödememesi üzerine davacı tarafından yapılan icra takibine itirazda bulundu. Davacı, davalının itirazının iptal edilmesini talep etti. Ancak mahkeme, davanın adi ortaklık adına açılamayacağına ve sadece ortaklardan davacı ... tarafından takip edildiğine karar vererek davanın reddine hükmetti.
Ancak Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin kararı, adi ortaklık gibi özel iş ortaklıklarının yasal olarak tüzel kişilikleri olmadığı ve taraf ehliyetleri bulunmadığı ilkesine dayandı. Bu nedenle, sözleşmelerinden kaynaklanan borçların tüm ortaklar tarafından açılması gereklidir ve ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı mevcuttur.
Mahkemenin, dava dışı diğer ortağın davaya ve takibe muvafakatini alma gerekliliğini ihmal etmesi nedeniyle karar bozuldu. Kararın detaylı açıklamalarını içeren kanun maddeleri şunlardır:
- Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı
- Adi ortaklık ile sözleşme yapılarak bu sözleşmeden kaynaklanan bedel talep edildiğinde davanın adi ortaklığı oluşturan tüm gerçek ya da tüzel kişiler tarafından açılması veya dava açmayan ortağın sözleşmeden doğan haklarını dava açan ortağa
15. Hukuk Dairesi         2016/1774 E.  ,  2017/1668 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı davasında, davalıya mal satışı ve montajı yaptığını, bakiye alacağının ödenmediğini belirterek yaptığı icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı savunmasında takibe konu edilen faturanın üzerinde "... ve... Ortaklığı" başlığı bulunduğunu, davanın tüzel kişi adına açılması gerektiğini, davacının davayı açmaya ehliyetinin olmadığını, faturada adı geçen... ile anlaştıklarını ancak edimlerini tam olarak yerine getirmemesi nedeni ile zarara uğradığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece dava ve takip konusu yapılan faturanın "... ve... Ortaklığı" tarafından keşide edildiği, takibin ise sadece ortaklardan davacı ... tarafından ve kendi adına başlatıldığı, davacının sadece kendi adına adi ortaklığa ait alacağı talep edemeyeceği, bu nedenle yasal olarak alacaklı olan ve takip yapmaya yetkili olan alacaklı tarafından başlatılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı gibi taraf ehliyeti de bulunmamaktadır. Adi ortaklığın taraf olduğu işlemlerden doğan davaların tüm ortaklar tarafından açılması gerekir. Ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı mevcuttur. Bu halde adi ortaklık ile sözleşme yapılarak bu sözleşmeden kaynaklanan bedel talep edildiğinde davanın adi ortaklığı oluşturan tüm gerçek ya da tüzel kişiler tarafından açılması veya dava açmayan ortağın sözleşmeden doğan haklarını dava açan ortağa temlik etmesi ya da açılan davaya muvafakatinin sağlanması gerekir. İtirazın iptâli davaları da itiraz üzerine duran takibin devamı için açılan davalar olduğundan itirazın iptâli davası için geçerli olan muvafakat, icra takibine muvafakatı da kapsar (Emsal Yarg.15 HD 01.03.2016 gün 2016/920 E 2016/1313 K, Yargıtay HGK"nın 08.10.2003 gün 2003/12-574 E 2003/564 K, 17.01.1991 gün 1989/13-457 E, 1990/2 K ile Yargıtay 15. HD"nin 23.06.2005 gün 2004/3211 E 2005/3782 K, 28.03.2006 gün 2005/2401 E 2006/1794 K ve 13.12.2010 gün 2009/4791 E 2010/6856 K sayılı
    Somut olayda dava dilekçesinde davacının ... olduğu, takibe konu faturanın ise "... ve... Ortaklığı" tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle öncelikle dava dışı diğer ortağın davaya ve takibe muvafakatinin alınması,... tarafından muvafakat verilmezse onun hakkında da dava açılıp eldeki dosya ile birleştirilmesinin sağlanarak davaya devam edilip esasının incelenmesi gerekirken bu işlemler yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    .


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi