21. Hukuk Dairesi 2016/18020 E. , 2018/5904 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 294.498,72 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 02.07.2018 pazartesi günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimsenin gelmediği çağrılarak anlaşıldı. Duruşmaya başlanarak incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi ve aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, kaza tarihinde davacılar murisinin çırağı tanık Muharrem ile birlikte saat 10.00"da yerin 72 metre altında yeni açılan baca bölümünde havalı tabanca ile ayak üstü duvar istikametine doğru delme işlemi yaptığı sırada, tavan kısmından 70 kg ağırlığında bir kaya parçasının kırılarak müteveffa sigortalı ve tanığın hemen arkasına düştüğü ancak bundan dolayı kimsenin yaralanmadığı, akabinde usta olan müteveffanın yanında çalışan tanık Muharrem tarafından tahkimat yapılması konusunda uyarıldığı, ancak müteveffanın uyarıları dikkate almaksızın çalışmaya devam ettiği, bu uyarıdan yaklaşık 6-7 dakika sonra daha önce kırılan parçaya ek olan ve tam sigortalının üzerinde bulunan kaya parçasının yerinden koparak düşmesi sonucu meydana gelen iş kazasında davacılar murisinin vefat ettiği, kurum tarafından düzenlenen tahkikat raporunda müteveffanın %50, davalının %50 oranında, yerel mahkemece kusur durumunun tespiti için alınan bila tarihli ilk kusur raporunda müteveffanın %50, davalının %50 oranında, 31/08/2014 tarihli ikinci kusur raporunda ise müteveffanın %20, davalının %80 oranında kusurlu olduklarının tespit edildiği, mahkemece 31/08/2014 tarihli bilirkişi kusur raporunun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır.
İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır.
Buna karşılık somut olayda, aynı olay nedeniyle bilirkişilerce farklı değerlendirmelerin yapıldığı ortadadır. Oysaki tazminat davalarında tarafların kusurunun aidiyeti ve dağılımı hiç bir tereddüt kalmayacak şekilde tespit olunmalıdır.
Hal böyle olunca mahkemece ceza dosyasındaki oluşa göre yukarıda belirtilen kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden eksik araştırma ile neticeye varılması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Yapılacak iş; mahkemece alınan kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi noktasında işçi sağlığı-iş güvenliği konularında uzman maden ve jeoloji mühendislerinden oluşan bilirkişi kuruluna konuyu yeniden inceletmek ve tüm delilleri bir arada değerlendirip sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.