23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10316 Karar No: 2016/10650 Karar Tarihi: 13.12.2016
Dolandırıcılığa teşebbüs - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10316 Esas 2016/10650 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın dolandırıcılık suçundan 6 ay hapis ve 4.000 TL para cezası aldığı belirtilen Asliye Ceza Mahkemesi kararında, sanığın şikayetçiyi dolandırmak amacıyla sahte altınlarla yakalandığı ifade edilmiştir. Dosyanın incelenmesi sonucunda, sanığın suç tarihinden önce şikayetçiyi arayarak altın satmak istediğini söyleyip oyaladığı, numune altın vererek gerçekliklerinin kontrol edilmesini sağladığı, sonra anlaştıkları meblağa göre sattığı ancak gerçek altınlar yerine sahte altınlarla yakalandığı açıklanmıştır. Kararda 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olduğu belirtilmiş, bu nedenle sanığın hukuki durumunun tekrar değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 157/1, 35/2, 52 ve 53 maddeleri yer almaktadır.
23. Ceza Dairesi 2015/10316 E. , 2016/10650 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılığa teşebbüs HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 35/2, 52, 53 maddeleri gereğince 6 ay hapis ve 4.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın suç tarihinden bir süre önce şikayetçi ..."ı arayarak oğlunun asker arkadaşı olduğunu, ev inşaatı sırasında altın bulduklarını, bunları satmak istediklerini söylediği, şikayetçinin de sanığın elinde altın olduğunu düşünerek bakmak amacıyla İzmir"e geldiği, sanığın şikayetçiye numune altın verdiği, şikayetçinin numune altının gerçek olduğunu öğrenmesi ile altınları 20.000 TL"ye alma hususunda anlaştığı, olay günü de altınları almak için tekrar İzmir"e geldiği ve bu sefer temyiz kapsamında olmayan sanık ... ile buluştuğu, şikayetçinin altınların gelmesini beklediği sırada sanığın şüpheli hareketleri nedeniyle polislerce yanındaki çanta içerisinde bulunan sahte altınlarla birlikte yakalandığı, bu suretle sanığın teşebbüs aşamasında kalan dolandırıcılık suçunu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ; 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.