12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8832 Karar No: 2020/773 Karar Tarihi: 21.01.2020
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/8832 Esas 2020/773 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çocuk Mahkemesi'nde görülen davada, suça sürüklenen çocuk taksirle yaralama suçundan mahkum edildi. Ancak, dosyanın incelenmesi sonucu suça sürüklenen çocuğun cezasının haksız olduğuna karar verildi. Katılan vekilinin diğer itirazları reddedilirken, yargılama sonucunda Adli Tıp Kurumu'ndan alınacak raporun ardından yaralanmanın TCK'nın 89/3. madde ve fıkraları kapsamında olup olmadığı belirlenmesi gerektiği belirtildi. Kararda TCK'nın 89/1, 89/2-b, 31/3 ve 52/4. maddeleri ile 89/3. madde ve fıkraları hakkında detaylı açıklamalar bulunmamaktadır.
Taksirle yaralama suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm suça sürüklenen çocuk ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun cezanın haksız olduğuna, mağdur olduğuna ilişkin, katılan vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Olay günü saat 17.00 sıralarında suça sürüklenen çocuğun idaresindeki bisiklet ile meskun mahalde bölünmüş tek yönlü cadde üzerinde ters yönde seyir halindeyken bisikletinin tekerinden ses gelmesi üzerine arkasına döndüğü, tekrar önüne dönüp baktığında ise istikametine göre sol tarafından park halindeki araçların arasından karşıdan karşıya geçmek için yolu kontrol etmeye çalışan katılan yayanın kafa kısımlarına çarpması sonucu, katılanın 16.07.2012 tarihli İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen raporuna göre hayat foksiyonlarını ORTA (2) derecede etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluştuğu olayda, katılanın farklı oturumlarda yüzünün sol tarafında his kaybı yaşadığına, yüzünün fiziki şeklinin değiştiğine ilişkin beyanları doğrultusunda katılana ait tüm tedavi evraklarının getirilerek, gerekli görülmesi halinde de katılanın bizzat muayene edilmesi suretiyle Adli Tıp Kurumundan aldırılacak raporun ardından, yaralanmanın TCK’nın 89/3. madde ve fıkraları kapsamında olup olmadığı belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.