21. Hukuk Dairesi 2017/3723 E. , 2018/5898 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01.10.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak, ilamında belirtildiği şekilde karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı dava dilekçesi ile; tahsis talebini reddeden davalı Kurum işleminin iptalini ve 01.10.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiş, yargılama sırasında sunulan ıslah dilekçesi ile yaşlılık aylığı hususundaki talep atiye bırakılmış ve davacının ... Tic. AŞ"deki vergi mükellefiyetine bağlı olarak zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının 31.12.2004 tarihinde sona erdiğinin tespiti istenilmiştir.
Mahkemece; davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının 31.12.2004 tarihinde sona erdiğinin tespiti ile aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline, yaşlılık aylığının bağlanması ve birikmiş aylıkların tahsili talebi hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına dair verilen ilk karar Dairemizin 23.02.2016 Tarih ve 2015/8096 E, 2016/2666 K sayılı kararı ile bozulmuş, bozma kararına uyan mahkemece son olarak; davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiğinin tespitine ilişkin talebi ( Kurum tarafından dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 63. maddesi gereğince Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiği kabul edilmekle ) konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, yaşlılık aylığı bağlanması ve birikmiş aylıkların tahsili talebi hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dairemizin anılan bozma kararın sonra dosya içerisine alınan kayıt ve belgelerden; vergi dairesince; 28.06.2003 tarihinde faaliyetine başlayan ... Tic. AŞ"nin vergi kaydının, yapılan tespitlerde yerinde bulunamadığından 31.12.2004 tarihi itibari ile re"sen kapatıldığının bildirildiği, ancak; ... Tic. AŞ"nin ticaret sicil kaydının devam ettiği ve en son tescilini 11.12.2015 tarihinde yaptığı, davacının ortağı ve yetkilisi olduğu ... Dış Tic. Ve Müh. Ltd. Şti."nin de ticaret sicil kaydının TTK"nın geçici 7. maddesi gereğince 31.07.2013 tarihinde re"sen silindiğinin bildirildiği, davalı Kurum tarafından son olarak gönderilen ekstrede davacının Bağ-Kur sigortalılık sürelerinin; 04.10.2000 – 31.07.2008 ve 01.05.2015 – devam şeklinde olduğu, 31.07.2008 tarihinde Geçici 63. maddeye göre davacının sigortalılığının durdurulduğu, davalı Kurum tarafından; davacının Geçici 63. maddeden faydalanmak için başvurduğunun, 12 aydan fazla prim borcu olduğu için 31.07.2008 – 30.04.2015 tarihleri arasındaki Bağ-Kur sigortalılığının ve borçlarının silindiğininin, ancak ticari faaliyeti devam ettiği için 01.05.2015 tarihinden itibaren yeniden sigortalı sayıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 4956 sayılı Yasa ile değişik 24. maddesinin 1/d bendine göre; “Limited şirketlerin ortakları, bu Kanuna göre sigortalı sayılır.” Aynı Yasa’nın 25/c bendine göre; “Bu Kanuna tabi sigortalılık, şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği, 25/e bendine göre ise; İflasına karar verilmiş olan tasfiye halindeki özel işletmeler ile şirket ortaklarının, özel işletmenin veya şirketin mahkemece tasfiyesine karar verildiği, iflasına karar verilmiş olan veya tasfiye halindeki özel işletmeler ile şirket ortaklarından hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı tarihten bir gün önce itibaren sona erer.” 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 5754 sayılı Yasa ile değişik 4/1-b-3. maddesine göre; “Bu Yasanın kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise; Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları, sigortalı sayılırlar.” Aynı Yasa’nın 9/b-3. maddesine göre; “Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı alt bendi kapsamına girenlerden, şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin sona erdiği tarihten, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluğundan kaydının silindiği tarihten, limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının Ticaret Sicili Memurluğunca tescil edildiği tarihten itibaren sona erer.”
Somut olayda; her ne kadar mahkemece, davalı Kurum tarafından davacı hakkında Geçici 63. madde uygulandığından, davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiğinin tespitine ilişkin talebinin konusuz kaldığı belirtilerek “ karar verilmesine yer olmadığına ” karar verilmiş ise de; davacının talebi açıkça; ... Tic. AŞ"nin vergi kaydının silindiği 31.12.2004 tarihinden itibaren söz konusu şirketteki ortaklığı gereğince Bağ-Kur sigortalılığının iptali istemine ilişkindir. Dairemizin anılan bozma kararından sonra dosya arasına alınan kayıt ve belgelerden; ... AŞ"nin vergi kaydı 31.12.2004 tarihinde silinmiş ise de ticaret sicil kaydının devam ettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca; davacı, prim ödemeleri gereği davalı Kurum tarafından 31.07.2008 tarihine kadar sigortalı kabul edilmektedir. Bu itibarla; yukarıda anılan Yasa maddeleri ve açıklamalar gereğince davacının Bağ-Kur sigortalılığının 31.12.2004 tarihi itibari ile iptali mümkün bulunmamakla davanın reddi gerekir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine
02.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.