20. Hukuk Dairesi 2019/5441 E. , 2019/7168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapu iptal istemine ilişkin olarak açılan davada...sıfatıyla) ile.... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptali ve davalı adına tescil istemine ilişkindir.
... Tüketici Mahkemesince, davada, taşınmazın aynına ilişkin bir talep olarak tapu kaydının da iptali istenmiş olup; taşınmazın Yalova ili, Termal ilçesinde bulunduğu anlaşılmıştır. HMK"nın 12. maddesi gereğince taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceğine ilişkin "kesin yetki" kuralının bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince ise davalı tarafça yasal süresinde ve yöntemine uygun şekilde yapılmış yetkisizlik itirazının bulunmadığı anlaşıldığından; mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Devre Mülk Hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/5. maddesinde tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu mahkemelerde de açılabileceği hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında toplamda 20750,00.-TL bedelli satış sözleşmesi düzenlendiğini ve imzalandığını, daha sonra müvekkiline bu bedelin 12450,00.-TL"lik kısmını ödemesi halinde kendisine indirim uygulanacağı ve satışı da bu bedel üzerinden gerçekleştirileceğinin söylendiğini, müvekkile söylenen rakamın tamamını ödeyerek tekliflerini kabul ettiğini, davacı müvekkili ile davalılar arasında imzalanan sözde devre tatil sözleşmesi hem usule ilişkin hem de sözleşmenin esasına ilişkin olmak üzere geçersiz olduğunu, öncelikle davaya konu iş bu sözleşmedeki maddelerin haksız şart olup hükümsüz olduğunu, sözleşmenin konusu ve mahiyeti konusunda müvekkilinin aldatıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşmelerde ilgili kanun ve yönetmelik maddelerine göre bulunması zorunlu olan ifadeler eklenmediği gibi, tüketiciye verilmesi zorunlu olan belgeler verilmediğinden iş bu sözleşmenin tüketici açısından geçerli olmayacağını, müvekkiline cayma hakkının bildirilmediği, cayma hakkının kullanımına ilişkin bilgilendirme evrakının kendisine verilmediğini, ayrıca sözleşme imzalandıktan sonra müvekkilinin oyalanarak cayma hakkının kullanılmasının engellenmeye çalışıldığını, taraflar arasında akdedilen iş bu sözleşmenin resmi şekli şartına uyulmadığından sözleşmenin geçersiz olduğunun, davalı şirketin 6502 sayılı Kanunun 50/6. maddesine aykırı davranarak müvekkilinden hem peşinat talep ettiğini, hem de müvekkilini borç altına sokup müvekkilini çaresiz bıraktığını, davalı tarafından müvekkile tapu devri yapıldığı sırada davaya konu şirkete ilişkin tesislerin yapı ruhsat izinlerinin alınmadığını ve inşaatlarının durdurulma karar verildiğini, taraflar arasında imzalanan ÖY01-0488 nolu sözleşmenin iptali ile müvekkili tarafından ödenen 12450,00.-TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte tarafına iadesini, senetler ve müvekkili borç altına sokan her türlü belgenin tarafına iadesini, sözleşmenin iptali ile birlikte tarafların aldıklarını aynen geri vermelerini, sözleşmelerin iptali ile birlikte müvekkili adına kayıtlı olan davaya konu hisseli gayrimenkulün iptali ile davalı firma adına tapuya devrinin yapılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamında dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin .... olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, .... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/12/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.