Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19380
Karar No: 2013/17716
Karar Tarihi: 16.12.2013

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/19380 Esas 2013/17716 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu mahkeme kararı, bir trafik sigortası davasıyla ilgilidir. Davacı, müvekkilinin aracının başka bir araca çarptığını ve hasarların karşılandığını belirtir. Davalı ise aracın işleteni olarak suçlanmadığını ve davanın reddedilmesi gerektiğini savunur. Mahkeme, bilirkişi raporlarına dayanarak davayı kabul eder ve davalıdan tazminat talep eder. Ancak davacının sigortadaki alkollü sürücü hükümleri nedeniyle tazminatı talep edemeyeceğine dikkat çekilir. Mahkeme, kararın yeniden ele alınmasını talep eder ve dava yeniden değerlendirilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48. maddesi, alkollü içki alarak güvenli araç sürme yeteneğini kaybeden sürücülerin yasaklandığını ifade etmektedir. Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 97/1 maddesi, alkollü içki alan sürücülerin araç kullanmasını yasaklamaktadır. Aynı yönetmeliğin 97/2 maddesi, alkol miktarının saptanmadığı yasalar nedeniyle sadece 0.50 promil üzerindeki alkolü aldıkları tespit edilen sürücülerin araç kullanmasını yasaklamaktadır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B.4.d maddesi, sürücü alkollü veya uyuşturucu aldığı takdirde sigorta teminatının dışındaki hasarları ifade etmektedir.
17. Hukuk Dairesi         2013/19380 E.  ,  2013/17716 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalının işleteni olduğu aracın, 0.62 promil alkollü sürücünün sevk ve idaresinde iken başka bir araca çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, müvekkili tarafından karşı araç hasarı için 11.400,00 TL ödeme yapıldığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, ZMSS Genel Şartları"nın 4. maddesi gereğince müvekkilinin rücu hakkının doğduğunu belirterek 11.400,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, kazanın meydana gelmesinde alkolün etkisinin bulunmadığını, müvekkilinin aracı kiralamış olması nedeniyle işleten sıfatının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, 11.400,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik sigortasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK"nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
    Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97/1. maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle
    güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra bu konu ile ilgili olan "b-2" bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
    Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.4.d maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
    Bununla birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden KTK"nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü de mümkün değildir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında; hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda oluşan hasar, poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halde reddine karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez.
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Buna göre, kazanın oluşumunda karşı araç sürücüsünün de kusuru bulunduğu gözetilip kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediği sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi