Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13743
Karar No: 2016/16089
Karar Tarihi: 07.06.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/13743 Esas 2016/16089 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/13743 E.  ,  2016/16089 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 434/3. maddesinde; “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir” hükmü yer almaktadır.
    İcra mahkemesince verilen şikayetin reddine ilişkin karar, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiş ve temyiz harcı yatırlmasına rağmen maktu karar harcı yatırılmamış ise de, HUMK"nun 434/3. maddesi uyarınca borçlu vekiline maktu karar harcını yatırması ihtarını içeren muhtıra gönderilmemiş olduğundan, mahkemenin, temyiz talebinin reddine dair 28.3.2016 gün ve 2015/568 E.-2016/129 K. sayılı ek kararının oybirliğiyle kaldırılmasına karar verildikten sonra, aynı sayılı 18.02.2016 tarihli asıl kararın temyiz incelemesine geçildi.
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; kendisine satış ilanının tebliğ edilmediğini ve sair fesih iddialarını ileri sürerek ihalenin feshini istemiş, mahkemece ihalenin usul ve yasaya uygun şekilde yapıldığı kabul edilerek istemin reddine karar verilmiştir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinde tebligatın, muhatabın bilinen en son adresine yapılacağı belirtilmiş, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa ile eklenen aynı maddenin ikinci fıkrasında ise aynen “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” hükmü getirilmiştir.
    Tebligat Kanunu"nun 35. maddesinin 1. fıkrasına göre ise; "Kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır." 6099 Sayılı Kanun"un 9. maddesi ile değişik Tebligat Kanunu"nun 35. maddesinin 2. fıkrasında; "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır" düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu maddeye göre, tebligat yapılabilmesi, muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması şartına bağlanmıştır. Adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilmesi halinde 6099 Sayılı Kanun ile değişik Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılacaktır.
    Tebligat Kanunu"nda 6099 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrası, gerçek kişiler yönünden 35. maddeye göre tebligat yapılabilmesi için, borçlunun adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve ayrıca daha önce kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması zorunludur.
    Somut olayda borçluya icra emri, takip dayanağı ipotek belgesi ve kredi sözleşmesinde belirtilen; "..Mah. ... Sok. No:2/2..." şeklindeki ev adresine tebliğe çıkartılmış, tebligatın iade edilmesi üzerine, alacaklının talebi üzerine Tapu Müdürlüğü"nden sorulan "... Sitesi ... Sok. No: .. ../ ..." adresine gönderilen icra emri ve kıymet takdir raporunun borçlunun bizzat kendisine 02.4.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Satış ilanı ise yine alacaklının talebi üzerine Tapu Müdürlüğü"nce bildirilen "... Sitesi ... Sok. No...../..." adresine tebliğe çıkartılmış, muhatabın adresten ayrıldığı şerhiyle merciine iade edilmesi üzerine aynı adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi gereğince tebliğ edilmiştir.
    Borçluya gönderilen satış ilanı, yukarıda anılan Tebligat Kanunu"ndaki 19/01/2011 tarihli değişiklikten sonra Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Borçlu gerçek şahıs olup, icra müdürlüğünce, borçlunun adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan TK"nun 35. maddesine göre yapılması usulsüzdür.
    Bununla birlikte; İİK"nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
    O halde mahkemece, satış ilanının tebliğ tarihi olan 05.6.2015 itibariyle borçlunun adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde adresi olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir araştırma yapılmaksızın sonuca gidilmesi isabetsizdir. Kaldı ki, dosyada mübrez mahkeme yazı işleri müdürünce alınan adres araştırma formuna göre, 11.9.2007"den itibaren borçlunun mernis adresinin "... Mah.... Cad. NO: 2/2 ...." olduğu anlaşılmıştır.
    Öte yandan, İİK"nun 106 - 144. maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış olup, aynı Kanun"un 129/1. maddesi “… Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerekir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu durumda satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir. İİK"nun 129/2. maddesi gereğince, bu husus tek başına ihalenin feshi nedeni olup mahkemece re’sen gözetilmelidir.
    Bu durumda, mahkemece İİK"nun 129/1. maddesi gereğince, şikayete konu ihale için yapılan masraflar belirlenerek, 305.100,00 TL olan satış bedelinin taşınmazın 600.000,00 TL olan muhammen değerinin % 50"sini ve satış masraflarını karşılayıp karşılamadığının tartışılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi