Dolandırıcılığa teşebbüs - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10303 Esas 2016/10647 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10303
Karar No: 2016/10647
Karar Tarihi: 13.12.2016

Dolandırıcılığa teşebbüs - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10303 Esas 2016/10647 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar, bir dolandırıcılık planı çerçevesinde şikayetçiye numune altın vererek 2483 adet altını satmayı teklif ettiler. Şikayetçi, polis memuruna durumu anlattıktan sonra sanıklar yakalandılar ve teşebbüs aşamasında kalan dolandırıcılık suçunu işledikleri anlaşıldı. Mahkeme, sanıklar hakkında TCK'nın 157/1, 35/2, 62, 52/2-4, 53, 58 maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 6.660 TL adli para cezası, sanık ... hakkında ise 2 yıl hapis ve 8.000 TL adli para cezası verdi. Ancak, CMUK'un 305/2 maddesi gereği tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmediği için karar bozuldu. Kanun maddeleri detaylı özetleri ile şu şekildedir:
- TCK 157/1: Basit dolandırıcılık suçunu düzenler.
- TCK 35/2: Suçun işlenmesinde birden fazla kişinin rol oynaması durumunda, sorumluların cezaları hakkında hüküm verir.
- TCK 62: Cezanın ertelenmesine ilişkin düzenlemeleri içerir.
- TCK 52/2-4: Suçtan elde edilen malvarlığı değerinin ceza miktarını belirlemede etkili olduğunu belirtir.
- TCK 53: Cezaların infazı sırasında yapılan faaliyetlerin belirli durumlarda ceza süresine etkisi olabileceğini belirtir.
- TCK 58: Verilen cezaların mahkeme tarafından belirli durumlarda hafifletilebileceğini belirtir.
23. Ceza Dairesi         2015/10303 E.  ,  2016/10647 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılığa teşebbüs
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında; TCK"nın 157/1, 35/2, 62, 52/2-4, 53, 58. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 6.660 TL adli para cezası
    Sanık ... hakkında; TCK"nın 157/1, 35/2, 52/2-4, 53, 58. maddeleri gereğince 2 yıl hapis ve 8.000 TL adli para cezası


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklar ile temyiz kapsamında olmayan sanık ..."ın yaptıkları plan çerçevesinde, ..."ın asker arkadaşı olan şikayetçi ..."ı arayarak eniştesinin bir küp altın bulduğunu söyleyip bu altınları şikayetçiye satmayı teklif ettiği ve eniştesi olarak tanıttığı sanık ... ile telefonla görüştürdüğü; sanık ..."ın şikayetçi ile telefonla görüşmesi sonucunda sanıkların teklifini kabul eden şikayetçinin kararlaştırdıkları gibi Denizli"ye geldiği; otogarda şikayetçiyi ... ve sanık ..."ın karşıladığı, birlikte sanık ..."nın evine gittikleri; burada şikayetçiye bir adet numune altın verdikleri ve kendilerinde aynısından 2483 adet altın olduğunu ve satmak istediklerini söyledikleri; şikayetçinin numune altını alarak yaşamış olduğu Antalya ili Serik ilçesine döndüğü; durumdan kuşkulanan şikayetçinin olayı tanıdığı bir polis memuruna anlattığı ve dolandırılabileceğini öğrenmesi üzerine şikayetçinin sanıkları yakalatmak amacıyla Denizli iline tekrar gelerek polise müracaat ettiği; şikayetçinin altınları almak amacıyla sanıklarla buluşma ayarladığı, buluşma yerinde sanık ..."ın görevlilerce yakalandığı, olay yerine yaklaşan sanık ..."nın ise kaçarak uzaklaştığı, bu suretle sanıkların teşebbüs aşamasında kalan dolandırıcılık suçunu işledikleri tüm dosya kapsamından anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafiinin ve sanık ..."nın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2- Kabule göre de; sanıkların adli sicil kayıtlarındaki mahkumiyetlerin kesin hüküm niteliğinde olduğu ve CMUK"un 305/2. maddesi gereğince tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, sanıkların mükerrir sayılarak cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve sanık ..."nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.