2. Hukuk Dairesi 2018/1117 E. , 2019/2886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından velayetler ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-İlk derece mahkemesince; davacı kadının boşanma davası kabul edilmiş, ortak çocukların velayetleri davacı anneye verilmiş, davacı kadın yararına nafaka ve tazminatlara hükmedilmiş, davalı erkek tarafından velayetler yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, davalının istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi"nin 08.02.2017 tarihli kararı ile esastan reddedilmiş, bu karara karşı davalı erkek tarafından süresinde temyiz yoluna başvurulmuştur.
Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK m. 339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Çocuğun üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşünün aksine karar verilmesi mümkündür.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; mahkemece iki sosyal inceleme raporu alınmış, ilk raporda velayetlerin davalı babaya verilmesi çocukların menfaatine şeklinde görüş bildirilmişken ikinci raporda davacı annenin velayet görevini yapmasında olumsuz bir unsur bulunmadığı tespit edilmiş, ilk derece mahkemesince çocukların yaşı, anne sevgi ve bakımına muhtaç olmaları ve menfaatleri gereğince ortak çocuklar 2008 doğumlu Elif Sude Naz ve 2009 doğumlu Hayriye İrem Naz"ın velayetleri davacı anneye verilmiştir. Davalı erkek gerek istinaf başvurusu sırasında gerek de temyiz başvurusunda; davacı kadının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılandığını, 27.12.2016 tarihinde de bu nedenle tutuklandığını ve tutukluluk halinin devam ettiğini bildirmiş, dosyaya buna ilişkin belge sunmuştur. Bu durumda mahkemece davacı kadının halen cezaevinde bulunup bulunmadığı araştırılarak idrak çağına gelen ortak çocuklar 2008 doğumlu Elif Sude Naz ve 2009 doğumlu Hayriye İrem Naz bizzat dinlenip, eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihlerinin hakim tarafından kendilerinden sorulması, gerekirse psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan heyete inceleme de yaptırılarak (4787 sayılı Kanun m.5), tarafların fiilen bulundukları yerin barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve toplanılan tüm deliller birlikte değerlendirilerek çocukların menfaatleri uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple temyiz edilen ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 08 02.2017 tarih 2017/115 esas ve 2017/133 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... Aile Mahkemesi"nin 01.12.2016 tarih 2015/617 esas 2016/691 karar sayılı kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre iştirak nafakalarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 18.03.2019 (Pzt.)