Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/25811
Karar No: 2015/35108

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/25811 Esas 2015/35108 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/25811 E.  ,  2015/35108 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, yıllık izin ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesi gereğince feshedildiğini, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilmiş olması nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı alacağının bulunmadığını, davacının diğer işçilik alacaklarının düzenli olarak davacı hesabına aktarıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı, ihbar süresine uyulmaksızın işten çıkarılan davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağına hak kazandığı, ücretin ödendiği yazılı belgeyle ispatlanamadığından davacının yirmidört günlük ücret alacağına hak kazandığı, fazla çalışma alacağı bulunduğu, ödendiği davalı tarafından yazılı belgeyle ispatlanamadığından davacının bu alacağa hak kazandığı, genel tatillerin yarısında çalıştığı anlaşılmakla, karşılığının kanun gereğince zamlı ücret üzerinden ödenmesi gerekmekte olup, ödendiği davalı tarafından yazılı belgeyle ispatlanamadığından davacının bu alacağa hak kazandığı, iki haftada bir hafta tatiline denk gelen gün çalışacağı kabul edilerek davacının iki haftada bir gün hafta tatili alacağı bulunduğu, karşılığının kanun gereğince zamlı ücret üzerinden ödenmesi gerekmekte olup, ödendiği davalı tarafından yazılı belgeyle ispatlanamadığından davacının bu alacağa hak kazandığı yönünde karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Hafta tatil alacağı bakımından da aynı ilkeler geçerlidir.
    Somut olayda; davacının fazla çalışma alacağı talebi tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Ancak, dosyadaki davacıya ait imzasız bireysel ücret bordorolarında fazla mesai tahakkuku bulunmasına rağmen belirtilen miktarlar ile bankaya yatırılan miktarların birbiri ile uuyumlu olmaması sebebiyle bordroların dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Mevcut bordro kayıtlarında fazla mesai ücret alacağı kaydının yer aldığı, getirtilen banka kayıtlarında davacıya aylık ödemelerinin bir kısmının ilgili ayın beşinci günü, bir kısmının ise yirminci gününde yapıldığı, yatırılan ilk miktarın davacının aylık ücretine denk gelen kısım kadar, 20"sinde yatırılan kalan miktarın ise fazla mesai tahakkuku olan kısım kadar olduğu, bu haliyle bilirkişi raporundaki bordrolardaki miktarlar ile bankaya yatırılan miktarların birbiri ile uyumlu olmadığı tespitinin hatalı olup bordrolarda tahakkuku yapılan fazla mesai miktarının davacının hesabına yatırıldığı işverence ispatlanmakla fazla mesai isteminin reddi gerekirken kabulü kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Hafta tatili bakımından mahkemece, davacının yirmidört saat çalışma yirmidört saat dinlenme sistemine göre çalıştığının kabulü sonrasında, iki haftada bir hafta tatilinde çalıştığı değerlendirmesi yapılarak bilirkişi raporunda hesaplanan miktar hüküm altına alınmıştır. Yapılan bu değerlendirme ve hesaplama hatalıdır.
    4857 sayılı Kanun"un 46. maddesinde işçinin, tatil gününden önce aynı Kanunun 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması şartıyla yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu açıklanmıştır. İşçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin 2. fıkrasında ifade edilmiştir.
    Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez.
    Ayrıca, hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
    Dosya içeriğine göre; davacının yirmidört saat çalışıp yirmidört saat dinlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının yedi günlük çalışma dilimi içinde en az yirmidört saat dinlendiği anlaşıldığından, hafta tatili alacağının reddedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi