Esas No: 2016/2197
Karar No: 2021/3738
Karar Tarihi: 30.06.2021
Danıştay 10. Daire 2016/2197 Esas 2021/3738 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2197
Karar No : 2021/3738
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1) …'a velayeten,
kendisine asaleten …
2) …'a velayeten,
kendilerine asaleten … ve …
3) …
4) …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, 29/09/2009 tarihinde davacıların yakını …'ın da karıştığı kavgayı ayıran polis memurunun silahından çıkan kurşunun …'a isabet etmesi sonucunda hayatını kaybetmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek 30.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 305.500,00 TL) maddi tazminat (destekten yoksun kalma tazminatı) ve 95.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 400.500,00 TL tazminatın davalı idarece ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dava konusu olayda polis memurunun taraflar arasında oluşan kargaşa ortamında istemeyerek de olsa davacılar yakınının hayatını kaybetmesine sebebiyet verdiği, … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla olaya karışan polis memuru hakkında, olayın meydana gelmesinde kusuru bulunduğu gerekçesiyle ceza verilmiş olması hususu dikkate alındığında, hizmete uygun personel istihdam etmek durumunda bulunan davalı idarenin, istihdam ettiği personelinin kusuru nedeniyle olayın meydana gelmesinde hizmet kusurunun bulunduğu, Mahkemece alınan bilirkişi raporu uyarınca müteveffa …'ın imam nikahlı eşi …'nin 233.800,00 TL, çocuğu …'ın 71.700,00 TL destekten yoksun kalma zararlarının bulunduğunun belirlendiği, davacıların 25/02/2015 tarihli miktar artırım dilekçesi ile … için 10.000,00 TL olan maddi tazminat istemlerini 233.800,00 TL'ye, … için 20.000,00 TL olan maddi tazminat istemlerini 71.700,00 TL'ye yükselttikleri gözönünde bulundurularak ve dava konusu olayın oluş şekli dikkate alınarak müteveffa …'ın imam nikahlı eşi … için 25.000,00 TL, çocuğu … için 25.000,00 TL, babası … ve annesi … için ayrı ayrı 15.000,00 TL, kardeşleri …, … ve … için ayrı ayrı 5.000,00 TL olmak üzere toplam 95.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile toplam 305.500,00 TL maddi, 95.000,00 TL manevi tazminatın davalı idare tarafından davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosya kapsamında hiçbir belge bulunmadığı halde müteveffanın aylık gelirinin 2.000,00 TL esas alınarak yapılan hesaplamanın hukuka uygun olmadığı, dava konusu olay öncesinde kavgaya sebebiyet veren tarafların kusurlarının dikkate alınması gerektiği, hükmedilen manevi tazminat tutarının sebepsiz zenginleşmeye mahal verecek nitelikte yüksek olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30/06/2021 tarihinde manevi tazminat yönünden oy birliğiyle, maddi tazminat yönünden oy çokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için; ortada bir zararın bulunması, zarara sebebiyet veren işlem veya eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması ve zarar ile eylem arasında uygun illiyet bağının bulunması şartları aranmaktadır. Bu şartlardan birinin yokluğu, kural olarak idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırır.
Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında bu hizmetten doğan nedenlerle kişilerin uğradığı zararların hizmetin sahibi idarece karşılanması esas olmakla birlikte, tazminata hükmedilirken, olayın meydana geliş şekline göre zarara uğrayan kişilerin de kusurlu olup olmadığının, dolayısıyla olayda müterafik kusur bulunup bulunmadığının da ortaya konulması gerekmektedir. Müterafik kusur, zarara uğrayanın, zararın doğumuna veya zararın artmasına etki etmesidir. Böyle bir durumda, zarara uğrayana ve yakınlarına ödenecek tazminat miktarları müterafik kusur oranında azaltılmalıdır.
Dava, 29/09/2009 tarihinde davacıların yakını …'ın da karıştığı kavgayı ayıran polis memurunun silahından çıkan kurşunun …'a isabet etmesi sonucunda hayatını kaybetmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek 30.000,00 TL (miktar artırım dilekçesi ile 305.500,00 TL) maddi tazminat (destekten yoksun kalma tazminatı) ve 95.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 400.500,00 TL tazminatın davalı idarece ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacıların uğradıkları zararı doğuran olay her ne kadar davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklanmışsa da dava konusu olay öncesinde davacılar yakını müteveffa …'ın kavgaya karışması, sonrasında müteveffanın kardeşlerinin ve karşı grubun yakınlarının müdahil olmaları neticesinde olayların büyümesinde müteveffa …'ın da %50 oranında müterafik kusuru bulunduğu gözetilerek maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken, müteveffanın müterafik kusuru dikkate alınmaksızın verilen kararın maddi tazminat isteminin kabulü yönünden bozulmasına karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.