9. Hukuk Dairesi 2012/32143 E. , 2013/12469 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı şirkette 01/10/2009 tarihinde temizlik görevlisi olarak işe başladığını, 31/10/2010 tarihinde iş çıkışında kendisine telefon ile ulaşılarak işten çıkarıldığının bildirildiğini ve 39 gün boyunca işe alınmadığını ve Bölge Çalışmaya durumu bildirdiğinde kendisine açık net olmayan bir adres gösterilerek işe davet ihtarı gönderildiğini, davacının 06/12/2011 tarihinde kendisine gönderilen ihtarnameye 09/12/2011 tarihinde iyi niyetli olarak cevap verdiği halde 14/12/2011 tarihinde gönderdiği ihtarname ile İş Kanunu 25/ll g maddesi gereğince iş akdinin feshedildiğinin bildirildiğini belirterek davacının işe iadesine ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının kendi isteği doğrultusunda işyerine gelmeyerek ve iş akdini haklı bir neden olmaksızın kendi iradesi ile sonlandırdığını, davacının çalıştığı projedeki görevinin bitmesi sonucu şirket bünyesinde başka bir projede yetkilendirildiğini ancak bu göreve icabet etmeyerek iş akdinin sonlandırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamımız).
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut uyuşmazlıkta dava tarihinin 12.01.2012 günü olduğu, davacı dava dilekçesinde iş sözleşmesinin feshedildiğinin telefonla kendisine 31.10.2011 günü bildirildiğini, 39 gün boyunca işe alınmadığını, 06.12.2011 günü kendisine işe davet ihtarı gönderildiğini, kendisinin de 09.12.2011 günü bu ihtara cevap verdiğini, 14.12.2011 günü iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle 4857 Sayılı Yasa 25/2-g uyarınca feshedildiğinin bildirildiğini belirtmiş dava dilekçesine bu ihtarnameleri eklemiştir. Davacının 09.12.2011 günlü ihtarnamesinde dahi iş sözleşmesinin sözlü olarak sonlandırıldığını belirttiği, dava tarihinin ise 12.01.2012 tarihi olduğu, davacının 14.11.2011 günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ... Bölge Müdürlüğü’ne müracaat ederek iş sözleşmesinin 31.10.2011 günü telefonla iş sözleşmesinin sonlandırıldığını bu tarihten sonra ücretlerinin de ödenmediğini belirttiği görülmektedir.
Buna göre davacının iş sözleşmesinin 31.10.2011 günü sonlandırıldığı, davanın ise 12/01/2012 tarihinde açıldığı, fesih bildirim tarihine göre davanın bir aylık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
F) Sonuç:
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 62.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, Kesin olarak 18.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.