Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3882 Esas 2020/6448 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3882 Karar No: 2020/6448 Karar Tarihi: 04.11.2020
Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3882 Esas 2020/6448 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/3882 E. , 2020/6448 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet
1-08.01.2014 tarihli yakalama tutanağının üst kısmında sanık ...’nın başka bir dolandırıcılık suçunun işlediğinden bahisle yakalanması için beklenildiği sırada sanığın geldiği, sanığın kendi ismiyle yakalandığının tespit edildiği, sanığın savunmasına göre üzerinin aranması sırasında suça konu katılan ... adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesinin bulunması suretiyle resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; gerçek ismi bilinen sanık hakkında tüm işlemlerin de gerçek ismiyle yapıldığı, böylece sanığın gerçeğe aykırı bir tutanağın düzenlenmesine sebebiyet vermediği gibi, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, kimlik bilgilerini kullandığı ...’nin işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği olayda, TCK"nin 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, dosya içerisinde bulunan suça konu sürücü belgesi üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde de, nüfus cüzdanında bulunması zorunlu olan soğuk mühür izinin, fotoğraf üzerinde olmadığının tespit edilmesi nedeniyle, belgenin aldatma kabiliyeti bulunmayıp, yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun yasal unsurlarının da oluşmadığı gözetilmeden, sanığın yüklenen suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Kabule göre de; a)Sanığın eyleminden kendiliğinden dönmediği, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartları oluşmadığı gözetilmeden, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu nedeniyle kurulan hükümde TCK"nun 269/1. maddesinin tatbiki ile eksik ceza tayini yasaya aykırı, b)TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.