12. Hukuk Dairesi 2016/13230 E. , 2016/16038 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekilinin.... ilçesi 16, 234 ve 237 parsellerdeki taşınmazlar yönünden ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddi ile para cezasına karar verildiği anlaşılmıştır.
1-237 parseldeki taşınmaz yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK"nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, ihale konusu taşınmazın 1.942,50 TL muhammen bedel ile satışa çıkarıldığı ve 3.500,00 TL üzerinden ihale edildiği görülmektedir. Dolayısıyla bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçi, İİK"nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır.
Mahkemece, 237 parsele ilişkin ihalenin feshi isteminin, İİK.nun 134/8. maddesi gereğince zarar unsurunun bulunmaması nedeniyle esasa girilmeden reddine karar verilmesi ve para cezasına hükmedilmemesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
2-462 ve 234 parsellerdeki taşınmazlar yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Borçluya satış ilanı, Tebligat Kanunu"nun "Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat" başlıklı 16. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Tebligat mazbatasında "Birlikte sakin muhatabın eşi...."na tebliğ edildi" şeklinde açıklamada bulunulmuştur.
Tebligat Kanunu"nun 16. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği"nin 25. maddesinde "Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır" düzenlemesi mevcuttur. Mevcut düzenleme karşısında öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılmalı, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılmalıdır.
Somut olayda, satış ilanının, borçlunun adresinde bulunmadığı tespit edilmeksizin doğrudan aynı adreste bulunan eşine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple borçluya yapılan satış ilanı tebligatı usulsüzdür.
İİK"nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
Öte yandan İİK"nun 106-144. maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış olup, aynı Kanun"un 129/1. maddesinde; 1. satışta satış bedelinin, muhammen kıymetin %50"si ile rüçhanlı alacakları, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması zorunlu kılınmıştır. Bu durumda satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda; 462 parselin 174.052,26 TL muhammen bedel ile satışa çıkarılıp, 72.500 TL’ye ihale edildiği, 234 parselin ise 26.250 TL muhammen bedel ile satışa çıkarılıp, 13.200 TL’ye ihale edildiği, taşınmazların muhammen bedellerinin %50"sine 1.912,00 TL gazete ilânı için sarfedilen gider ile 750,00 TL kıymet takdiri giderinin oranlama yapılmak suretiyle eklenmesi halinde 462 parselin, muhammen bedelin %50"sinin altında ihale edildiği, 234 parselin ise 345,50 TL kadar satış masrafını karşılamadığı anlaşılmakta olup, İİK.nun 129/1. maddesi gereğince bu husus re"sen gözetilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekir.
O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet kısmen kabul edilerek 237 nolu parsele ilişkin ihalenin feshi isteminin zarar unsuru yokluğu nedenile reddine ve anılan parsel yönünden para cezasına hükmolunmamasına, 462 ve 234 nolu parseller yönünden ise ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.