16. Hukuk Dairesi 2016/15548 E. , 2020/2279 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 215 ada 2 ve 3 parsel sayılı 1.556,20 ve 2.227,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden iken, muhtelif kişiler tarafından tarla haline getirildiği ancak zilyetlikle iktisap koşullarının kimse lehine gerçekleşmediği belirtilerek, sulu tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına, irsen intikal ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 215 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile bu taşınmazların ayrı ayrı davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, mahkemenin değerlendirmesi hatalı olduğu gibi yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı ..., murisi ... adına kayıtlı bulunan 3.8.2001 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Davacının dayandığı tapu kaydının batı sınırında okunan “...” sınırı, mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafından bilinememiş olup, diğer sınırları ise gayri sabit sınırlar olmaları nedeni ile her yere uyabilecek niteliktedir. Dolayısı ile, bu haliyle tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsadığını kabul etmek, bir diğer ifade ile mahkemenin bu yöndeki gerekçesine itibar edebilmek mümkün değildir.
Diğer taraftan, çekişmeli taşınmaz başında, dosyanın görevsizlikle geldiği Kadastro Mahkemesinde yapılan keşif ile yetinilmiş, Mahkemece, taşınmazın baraj suları altında kaldığı gerekçesi ile başkaca keşif yapılmamıştır. Ne var ki, sözü edilen keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar, davacı tarafın iktisaba elverişli süreye ulaşır zilyetliğini doğrulamakla birlikte, mahkeme gözleminde taşınmazın ekili, sürülü olmadığı belirtilmiş, tek ziraat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda ise, taşınmazın üzerinde yabancı ot varlığından bahsedilmiş olup, bu haliyle tanık ve yerel bilirkişi beyanları ile rapor ve mahkeme gözlemi arasında çelişki oluştuğu gibi zirai bilirkişi raporu da, taşınmazın niteliği, kullanım durumu ve taşınmaz üzerinde bir zilyetlik bulunup bulunmadığı ve zilyetlik mevcut ise ne zamandır devam ettiği hususlarını belirleme yönünden son derece yetersizdir. Öte yandan bir arazinin niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yararlanılmamış, taşınmazın sınırında ... bulunduğu halde jeolog bilirkişiden rapor da alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosyasına konulmalı, ayrıca dosya içerisinde bulunan keşif erteleme tutanağında taşınmazların baraj suları arasında kaldığının belirtilmesine göre, taşınmazlar hakkında bir kamulaştırma kararı bulunup bulunmadığı araştırılmalı, taşınmazlarla ilgili kamulaştırma kararı bulunduğunun anlaşılması halinde buna ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirilmeli, öte yandan taşınmazların hali hazırda baraj suları altında kalıp, kalmadığı ve dolayısı ile keşif yapmaya elverişli durumda bulunup bulunmadığı kesin olarak belirlenmeli, taşınmazlar hakkında bir kamulaştırma kararı mevcut ise, lehine kamulaştırma yapılan idarenin davada taraf olması gerektiği göz önüne alınmalı, taşınmazların keşif yapmaya uygun olduğunun anlaşılması halinde, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeolog bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandıkları, imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, imar-ihyaya konu edilmiş iseler ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazların toprak yapılarını ve niteliklerini, zirai durumlarını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerlerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadıklarını, muhtaç yerlerden iseler imar-ihyaya konu olmaya başladıkları ve ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir; jeolog bilirkişisinden, taşınmazların dere yatağı olup olmadığını ya da dereden kazanılıp kazanılmadıklarını bildirir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye, stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazların sınırlarını ve niteliklerini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlettirilmeli; teknik bilirkişiden ise, keşfi takibe, bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli ve özellikle taşınmazların bulunduğu yerde kamulaştırma mevcut ise, dava konusu taşınmazların kadastro paftasının ölçekleri ile kamulaştırma haritası ölçeği eşitlenerek çakıştırılmasını içerir ayrıntılı rapor ve harita düzenlemesi istenilmeli; taşınmazların keşif yapmaya uygun olmadığının anlaşılması halinde ise, çekişmeli taşınmazların işaretlendiği ve komşu taşınmazların açıkça gösterildiği kadastro paftası üzerinden inceleme ve araştırma yapılmalı; bu kapsamda yukarıda belirtildiği şekilde hava fotoğrafı incelemesi yapılmalı, temin edilebilen eski ve yeni uydu fotoğraflarından yararlanılmalı, böylelikle tespit gününe kadar davacı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmek suretiyle ve taşınmazların baraj suları altında kaldığının anlaşılması halinde davanın "mülkiyetin tespiti" davası olarak görülmesi gerektiği de göz önüne alınarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.