11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/839 Karar No: 2020/6445 Karar Tarihi: 04.11.2020
Defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/839 Esas 2020/6445 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/839 E. , 2020/6445 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belge gizleme HÜKÜM : Mahkumiyet
31.10.2011 tarihli incelemeye başlama tutanağında sanığın “iş yerinin inceleme yapılmasına elverişli olmadığını bu nedenle incelemenin dairede yapılmasını” talep ettiğini bildirerek imzasının bulunduğu tutanak düzenlendiğinin tespit edilmesi karşısında, tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkeme’nin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekilinin ve sanık müdafinin diğer temyiz talepleri yerinde görülmemiştir, ancak; 1)Hükmün gerekçe kısmında “Sanık hakkında kurulan hükümlerde, suçun işlenmesindeki özellikler, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olmamış isede mahkememizce başkaca suçu işlemesi nedenleriyle bir daha suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde bir kanaatin oluşmaması nedenleriyle verilen hapis cezasının 5728 Sayılı Yasa ile değişik 5271 Sayılı CMK’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına takdiren yer olmadığına, 5237 Sayılı TCK’nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine takdiren yer olmadığına...” şeklinde açıklama yapıldığı halde, hükümde “ Sanığın suç tarihi itibariyle daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde bir kanaatin oluşması nedeniyle verilen hapis cezasının ERTELENMESİNE,”şeklindeki açıklama ile ertelenmesine karar verilerek hüküm ve gerekçe arasında çelişki oluşturulması, 2) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 04.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.