13. Hukuk Dairesi 2016/20409 E. , 2019/12954 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarındaki yazılı müşavirlik sözleşmesine istinaden şirketin 2010, 2011 ve 2012 yıllarındaki mali müşavirlik hizmetini sağladığını belirterek, bu sözleşme ve hizmetlerden kaynaklı 84.716,81 TL alacağı olduğunu iddia etmiş, buna ilişkin talebini 04/11/2013 tarihinde 85.058,84 TL"ye ıslah ederek, dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilene karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı ile 3 adet sözl imzalandığını ancak bu sözleşmelerin davacı tarafından iradelerine aykırı olarak daha sonra doldurulduğunu, aylık ücretleri dışında bir alacağı mevcut olmadığını, bunların da büyük bölümünü banka hesabına ödediklerini, sözleşmelerde ekstra işler olarak tabir edilen kısımların, davacının zaten sabit ücreti karşılığı yapması gereken işi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Makemece, davanın kısmen kabulü, ksmen reddi ile 64.713,44.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Tarafların temyiz itirazlarının incelemesinde; uyuşmazlık, taraflar arasındaki mali müşavirlik sözleşmesi ve bundan kaynaklanan hizmet alacaklarına ilişkindir. Yargılama sırasında, farklı bilirkişilerden toplamda 4 adet rapor alınmış; dosya, 2 adet tekli bilirkişi raporundan sonra çelişkilerin giderilmesi amacıyla bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Mahkemece, vaki bilirkişi raporları arasında çelişkiler olması ve alınan bir kısım bilirkişi raporlarının açık hukuki hatalar içermesi nedeniyle dosyanın son olarak iki mali müşavir ve bir hukukçu hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin 18.01.2016 tarihli raporu dosya kapsamıyla uyumlu, denetlenebilir ve taraflara arasındaki sözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle, 4. bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Aynı konuda 4 ayrı bilirkişi raporu alınmış, mahkemece, en son alınan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Alınan tüm raporların birbiri ile çeliştiği, son bilirkişi raporu da mahkemece hükme esas alınırken, bu raporun diğer raporlara üstünlük tanınmasını gerektirecek yasal ve hukuki gerekçelerin de açıklanmadığı anlaşılmakla, tarafların bu husustaki itirazları da gözetilerek, dosyanın yeniden, mahkemece resen seçilecek bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek tüm raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde dosya kapsamına uygun, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmekle, kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 29,20 TL peşin alınan harcın istek halinde davacıya, 1.076,00 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.