8. Hukuk Dairesi 2017/329 E. , 2017/2205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davalının itirazının kısmen kaldırılmasına, takibin 7.017,75 TL asıl alacak ve 7,44 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, daha sonra yapılan ödemelerin takip miktarından mahsubuna karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı 01.12.2012 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 03.01.2014 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 4.000,00 TL’den 2013 yılı Aralık ve 2014 yılı Ocak ayları kira bedeli toplamı 8.000,00 TL’nin işlemiş faiziyle tahsilini talep etmiş ödeme emri davalı borçluya 10.01.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlu 16.01.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, takip dayanağı olarak gösterilen kira sözleşmesini kabul etmediğini, taraflar arasındaki geçerli kira sözleşmesinin 01.04.2012 tarihli kira sözleşmesi olup, kira ödemelerini eksiksiz olarak yaptığını belirterek borca ve takibe dayanak kira sözleşmesine itiraz etmiştir. Davacı alacaklı İcra Mahkemesi"ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk kararın davalı tarafça temyizi üzerine, 6. Hukuk Dairesi"nin 04.12.2014 tarih ve 2014/11692 E. 2014/13554 K. sayılı ilamı ile; “…davacı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş, yargılama sırasında; tahliye hususunda davanın konusuz kaldığını, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiştir. Her ne kadar davacı tarafından kiralananın tahliye edilmiş olduğu belirtilmiş ise de tahliye tarihi bildirilmemiştir. Davacı tarafından kiralananın tahliye edilmiş olduğu iddia edilmiş olmasına göre mahkemece; kiracının hangi tarihte kiralananı tahliye ettiği belirlenip bu tarihe kadarki kira alacağı üzerinden itirazın kaldırılmasına, tahliye tarihinden sonraki kira alacaklarının ise yargılamayı gerektireceği hususu da gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sırasında, taraflara kiralananın davalı kiracı tarafından tahliye edildiği tarih sorulmuş, davacı davalının kiralananı 21.03.2014 tarihinde tahliye ettiğini bildirmiş davalı vekili de, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan tahliye tarihine ilişkin protokole herhangi bir itirazları olmadığını bildirmiştir. Mahkemece, takibe konu edilen kira bedellerinin tahliye tarihinden önceki döneme ilişkin olduğu, bu durumda söz konusu kira bedellerinin davacı tarafça istenilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle ve önceki bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile, takibin 7.017,75 TL asıl alacak ve 7,44 TL işlemiş faiz üzerinden devamına karar verilmiştir.
Takibe konu ve davalı tarafça imzası inkar edilmeyen 01.12.2012 tarihli kira sözleşmesinin özel şartlar 2.maddesi ile; kira bedellerinin her ayın beşinde aylık peşin olarak kiraya verenin hesabına ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı alacaklı 03.01.2014 tarihinde başlattığı takip ile takip tarihi itibariyle istenebilir olan 2013 yılı Aralık ayı kira bedeli ile birlikte, muaccel olmayan 2014 yılı Ocak ayı kira bedelinin de tahsilini istemiştir. Bu durumda takip tarihi itibariyle muaccel olmayan 2014 yılı Ocak ayı kira alacağı için başlatılan takibe, davalı tarafça yapılan itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
Davalının 23.12.2013 tarihindeki Aralık ayı kira bedeli açıklamasıyla yaptığı ödeme de nazara alınarak bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.