Esas No: 2019/5324
Karar No: 2021/3751
Karar Tarihi: 30.06.2021
Danıştay 10. Daire 2019/5324 Esas 2021/3751 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5324
Karar No : 2021/3751
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının eşi …’ün 17/07/2007 tarihinde muayene olduğu hastanenin kardiyoloji uzmanları tarafından yapılan değerlendirme sonucunda kalp rahatsızlığı sebebiyle derhal ameliyat olunması gerektiği teşhisi üzerine başvurduğu GATA Ankara Hastanesinden reflü teşhisi konularak taburcu edilmesinden kısa bir süre sonra hayatını kaybetmesinde, gerekli tıbbi müdahalenin yapılmaması nedeniyle davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen zarara karşılık 30.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 21/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 25/04/2016 tarih ve E:2013/4472, K:2016/2826 sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 28/04/2017 tarihli ara kararı uyarınca istenilen tıbbi bilgi ve belgelerin GATA Ankara Hastanesi (yeni adı Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi) tarafından gönderilmemesi sebebiyle, dava dosyasının ekleri ile birlikte Adli Tıp Kurumu'na gönderilemediği ve böylece Kurum tarafından uyuşmazlığın konusunu oluşturan maddi olayın aydınlatılamadığı, bu sebeple sağlık hizmetinin, hasta kayıtlarının çelişkiye mahal vermeyecek şekilde doğru ve hatasız tutulmaması ve hastaya ait örneklerin de hukuki denetime sunulmak üzere saklanmaması, tıbbi müdahalenin irdelenmemesine yol açan grafilerin muhafaza edilememesi yönünden kusurlu işletildiği, GATA Ankara Hastanesinde sağlık hizmetinin eksik ve kusurlu işletilmesi nedeniyle duyduğu üzüntü ve ızdırabın kısmen de olsa giderilmesi amacıyla davacıya idarece manevi tazminat ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle çekilen manevi üzüntü ve ızdırap ile orantılı olarak takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın yerleşik Danıştay içtihatları ile kabul edildiği üzere davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine; Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunca hazırlanan … tarihli ve … sayılı raporda, zamanında otopsi yapılarak iç organ değişimleri araştırılmamış olduğundan mevcut bilgilerle kişinin ölüm sebebinin belirlenemediği, kişinin daha öncesinde var olan kalp hastalığına yönelik gerekli tetkiklerinin yapılmış olduğu, yapılan kardiak muayene ve tetkiklerde daha öncesinde takılmış olan kalp pilinin aktif olmadığı, kişinin kendi ritminde kalp atımlarının olduğunun anlaşıldığı ve müdahaleyi gerektirir bir kardiak patoloji tespit edilmediği, dolayısıyla yapılan tetkik ve takiplerin tıp kurallarına uygun olduğu, kişinin kesin ölüm sebebi de belirlenemediğinden takip ve tedaviler yönünden herhangi bir kişiye kusur atfedilemeyeceği şeklinde görüş belirtildiği dikkate alındığında ve yine hastaya ait 2007 döneminde çekildiği belirtilen BBT ve PA AC grafi kayıtlarının GATA Ankara Hastanesi tarafından gönderilmemesi sebebiyle, dava dosyasının ekleri ile birlikte Adli Tıp Kurumu'na gönderilemediği ve böylece Kurum tarafından uyuşmazlığın konusunu oluşturan maddi olayın yeniden değerlendirilip aydınlatılamadığı, dava dosyasındaki mevcut bilirkişi raporu ile diğer tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi suretiyle davalı idarenin sunduğu sağlık hizmetlerinden yararlandırılan davacı eşinin, GATA Ankara Hastanesinde 18-21/07/2007 tarihinde yapılan tıbbi kontrol, tedavi ve müdahale sürecindeki tetkik ve takiplerin tıp kurallarına uygun olduğu, kişinin kesin ölüm sebebi de belirlenemediğinden takip ve tedaviler yönünden herhangi bir kişiye kusur atfedilemeyeceği uzman bilirkişiler tarafından hazırlanan bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olduğundan, dosya içeriğinde tıbbi müdahalede hata bulunduğuna ilişkin delil bulunmaması durumu karşısında, idari eylemle zarar arasında nedensellik bağı kurulamadığından maddi tazminata hükmedilmesinin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından; bir gün önce yapılan EKO'da mitral yetmezlik ve orta derecede aort yetmezliği teşhis edilmiş bir kronik kalp hastasının bir gün sonra sağlıklı bulunmasının sağlık hizmetinin kötü işlediğini gösterdiği, hizmet kusuru tespit edilmesine rağmen maddi tazminata hükmedilmediği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; manevi tazminata hükmedilebilmesi için ağır hizmet kusurunun bulunması gerektiği, manevi tazminatın zenginleşme vasıtası haline getirilemeyeceği, uygun illiyet bağının bulunmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi, davacının temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının onanmasına, maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının ve davalı idarenin temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/06/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 282. maddesinde; "Hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir." hükmü yer aldığından; sunulan bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlikte olmaması halinde ek rapor istenilebileceği veya yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabileceği gibi dosya kapsamındaki maddi olaya ilişkin verilerin yeterli olması durumunda Mahkeme tarafından dava hakkında doğrudan karar verilmesi mümkündür.
Uyuşmazlıkta, bozma kararı doğrultusunda dosyanın Adli Tıp Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla 28/04/2017 tarihli ara kararı ile davacının eşinin Trakya Üniversitesinde 17/07/2007 tarihindeki muayenesine ilişkin tıbbi bilgi ve belgeler, Hacettepe Üniversitesinde 20/07/2007 tarihindeki muayenesine ilişkin tıbbi bilgi ve belgeler, GATA Ankara Hastanesinde (yeni adı Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi) 18/07/2007 tarihinde çekildiği belirtilen PA AC grafisi ile 21/07/2007 tarihinde çekildiği belirtilen BBT ve PA AC grafilerinin istenilmesine karar verildiği, ara kararına cevaben Hacettepe Üniversitesi tarafından hasta dosyasının onaylı bir örneğinin gönderildiği; Trakya Üniversitesi tarafından hastanın poliklinik kaydının yapıldığı fakat herhangi bir muayene ve tetkik yapılmadığı, hastaya ait bilgi ve belgenin bulunmadığı cevabının verildiği; GATA Ankara Hastanesi tarafından, hastane bilgi sisteminin değişmesi nedeniyle 2007 döneminde çekildiği belirtilen BBT ve PA AC grafi kayıtlarına ulaşılamadığı cevabının verildiği; bu nedenle bozma kararından önce dosyaya sunulmuş olan, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan … tarih ve … karar numaralı raporun tekrar hükme esas alındığı görülmektedir.
Söz konusu raporun sonuç kısmında; zamanında otopsi yapılarak iç organ değişimleri araştırılmamış olduğundan mevcut bilgilerle kişinin ölüm sebebinin belirlenemediği, kişinin daha öncesinde var olan kalp hastalığına yönelik gerekli tetkiklerinin yapılmış olduğu, yapılan kardiak muayene ve tetkiklerde daha öncesinde takılmış olan kalp pilinin aktif olmadığı, kişinin kendi ritminde kalp atımlarının olduğunun anlaşıldığı ve müdahaleyi gerektirir bir kardiak patoloji tespit edilmediği, dolayısıyla yapılan tetkik ve takiplerin tıp kurallarına uygun olduğu, kişinin kesin ölüm sebebi de belirlenemediğinden takip ve tedaviler yönünden herhangi bir kişiye kusur atfedilemeyeceği belirtilmiştir. Raporda yer verilen ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; kalp pilinin aktif olmadığı, kişinin kendi ritminde kalp atımlarının olduğunun anlaşılmasına rağmen kardiak patoloji tespit edilmemesi bakımından davalı idareye kusur izafe edilmemesi bir çelişki oluşturmaktadır.
Bu durumda; davacının eşinin GATA Ankara Hastanesine başvurduğu sırada kalp pilinin aktif olmamasına, kendi ritminde kalp atımlarının olmasına rağmen sadece reflü tanısı konulmasında davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu sonucuna ulaşıldığından; davalı idarenin temyiz isteminin reddi, davacının temyiz isteminin ise kabulü ile İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının onanmasına, maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verilmesi oyuyla Daire kararının davacının temyiz isteminin reddine ilişkin kısmına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.