Esas No: 2019/5315
Karar No: 2021/3755
Karar Tarihi: 30.06.2021
Danıştay 10. Daire 2019/5315 Esas 2021/3755 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5315
Karar No : 2021/3755
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı (… Kurumu)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 23/12/2011 tarihinde Gebze Fatih Devlet Hastanesi'nde yapılan kasık fıtığı ameliyatında kalın bağırsağının yırtıldığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL işgücü kaybı ve 1.000,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 152.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesi'nin 06/04/2017 tarih ve E:2015/5202, K:2017/1615 sayılı kararı ile faiz, nispi harç ve vekalet ücreti yönlerinden bozulması üzerine, bozma kararına uyularak aynı Mahkemece verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile; kabulüne karar verilen 50.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın davalı idarelerce 21/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işlerde maddi tazminat için belirlenen 1.660,00 TL avukatlık ücretinin davacı tarafından davalı idarelere ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
Davacı tarafından, bağırsağının delinmesinde idarenin hizmet kusurunun bulunduğu, beş gün boyunca vücudunda oluşan enfeksiyonun tespit edilememesinin de bir kusur olduğu, enfeksiyonun tespiti için tomografi ve MR cihazlarının kullanımına başvurulmadığı, vekalet sözleşmesinde vekilin en hafif kusurundan dahi sorumlu olduğu, enfeksiyon yumurtalıklarına sıçradığından bir yumurtalığının (testisin) alındığı, manevi tazminata hükmedilirken maddi tazminata hükmedilmemesinin kararı çelişkili hale getirdiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, olayda hizmet kusurunun bulunmadığı, zarar ile idari eylem arasında illiyet bağı bulunmadığı, manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu ayrıca manevi tazminata faiz işletilemeyeceği, kendileri aleyhine harca hükmedilemeyeceği gerekçeleriyle kararın aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile İdare Mahkemesi kararının vekalet ücreti ve nispi harç yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesi'nce, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelde yer aldığı cihetle 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2/1-ç ve 6/1 maddeleri uyarınca taraf sıfatını haiz bulunduğundan bakılan davada hasım mevkiine alınan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun, 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 203/1-ğ maddesi ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelden çıkartılarak anılan Kanun Hükmünde Kararname'nin 184. maddesi ile Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü adıyla Sağlık Bakanlığı'nın hizmet birimi olarak teşkilatlandırıldığı anlaşıldığından dosya Sağlık Bakanlığı husumetiyle ele alınıp Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra tarafların temyiz istemleri hakkında gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, 23/12/2011 tarihinde Gebze Fatih Devlet Hastanesi'nde yapılan kasık fıtığı ameliyatında kalın bağırsağının yırtıldığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL işgücü kaybı ve 1.000,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 152.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, "temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı" hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, bu Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda yasa gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 332. maddesinde, yargılama giderlerine, mahkemece kendiliğinden hükmedileceği yönünde düzenleme yapılmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren bir tarifenin hazırlanacağı, avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı; 169. maddesinde, yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamayacağı belirtilmiştir.
Buna göre, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin amacı, avukatların mesleklerini icra ederken hak edecekleri ücret için belli bir asgari sınır getirmektir. Bir başka ifade ile yapılan hukuki yardımın niteliği veya niceliği ne olursa olsun, avukatın verdiği hukuki hizmetin maddi karşılığının belli bir miktarın altına düşmesini engellemektir.
31/12/2014 tarih ve 29222 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve ilk karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 21. maddesinde, "(1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır" düzenlemesine yer verilmiştir.
Öte yandan; 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 2. maddesinde, yargı işlemlerinden bu Kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tâbi bulunduğu; 11. maddesinde, genel olarak yargı harçlarını davayı açan veya harca konu işlemin yapılmasını isteyen kişilerin ödemekle mükellef olduğu; 15. maddesinde, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev'i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınacağı; 16. maddesinde, değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin esas olduğu; 21. maddesinde, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınması gerektiği; 28. maddesinde ise, (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar harcının dörtte birinin peşin, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında bu oranın yirmide bir olarak uygulandığı, geri kalanının kararın verilmesinden itibaren bir ay içinde ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Anılan Kanun'un, yargı harçlarının gösterildiği (1) sayılı tarifesinde, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden, binde 68,31 oranında nispi karar harcı alınacağı belirtilmiştir.
Bu doğrultuda; konusu belli bir miktarı içeren davalarda, yargılama gideri içinde yer alan kalemlerden nispi karar harcı dışındaki harç, keşif ve bilirkişi ücreti ile posta giderinin, haklılık oranına göre davanın taraflarına yükletilmesi; hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden hesaplanacak nispi karar harcının ise, hükmedilen miktar yönünden haksız çıkmış olan davalı idareye yükletilmesi gerekmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1) Temyize İstemine Konu Mahkeme Kararının Faize İlişkin Kısım Yönünden İncelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın hükmedilen manevi tazminata adli yargıda davanın açıldığı 21/03/2012 tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2) Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının Reddedilen Maddi Tazminat Miktarı İçin Belirlenen Vekalet Ücreti Yönünden İncelenmesi:
Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesinin 01/04/2015 tarihli kararının, maddi tazminat isteminin reddi ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin kısımlarının temyiz incelemesi neticesinde onanarak kesinleştiği, reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ile faiz ve nispi harca ilişkin kısımlarının bozulduğu, bozulan kısım hakkında 04/04/2018 tarihinde verilen karar ile reddedilen maddi tazminat istemi yönünden davalı idare lehine 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için maktu olarak belirlenen 1.660,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği görülmektedir.
Kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücreti belirlenirken, Avukatlık Kanunu uyarınca, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınacağından, uyuşmazlıkta, hükmün verildiği tarihin ortaya konulması gerekmektedir. İdare Mahkemesi kararının temyiz aşamasında, reddedilen maddi tazminat istemi için davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulduğu, maddi tazminat isteminin esasa yönelik kısımlarının onanarak kesinleştiği, Mahkemece bozma kararı üzerine bozulan kısım hakkında verilen kararın yeni bir karar olmadığı, 01/04/2015 tarihli ilk kararın tamamlayıcısı niteliğinde olduğu, bu nedenle, uyuşmazlıkta maddi tazminat istemi yönünden hükmün verildiği tarihin ilk kararın verildiği tarihin 01/04/2015 tarihi olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, davacının maddi tazminat istemi yönünden, ilk Mahkeme kararı tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden belirlenecek vekalet ücretinin davalı idare lehine hükmedilmesi gerekirken aksi yönde verilen Mahkeme kararında bu yönüyle hukuki isabet bulunmamaktadır. Ancak, bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işlerde maddi tazminat için belirlenen 1660,00 TL avukatlık ücretinin davacı tarafından davalı idarelere ödenmesine" ibaresinin, "ilk Mahkeme kararı tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
3)Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının Nispi Karar Harcı Yönünden İncelenmesi:
İdare Mahkemesince; 04/04/2018 tarihli kararda hükmedilen 50.000,00 TL manevi tazminat tutarı üzerinden hesaplanan 3.415,50 TL nispi karar harcının davalı idareye yükletilmediği, sadece ''hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.415,50 TL nispi karar harcından davanın açılması sırasında yatırılan 648,95 TL harcın istemi halinde ilgili merci tarafından davacıya iadesine'' yönelik olarak hüküm kurulduğu anlaşılmış, kararda bu yönden hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmakla birlikte bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; kararın hüküm fıkrasında yer alan ''hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.415,50 TL nispi karar harcından davanın açılması sırasında yatırılan 648,95 TL harcın istemi halinde ilgili merci tarafından davacıya iadesine'' ibaresinin yanına, ''hükmedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.415,50 TL nispi karar harcının davalı idareye yükletilmesine'' ibaresinin eklenerek kararın düzeltilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, davacı tarafından, temyiz dilekçesinde olayda hizmet kusuru bulunduğuna ilişkin iddialar dile getirilmekte ise de, ilk kararın maddi tazminat isteminin reddi ile manevi tazminat isteminin kısmen reddi, kısmen kabulüne ilişkin kısımlar yönünden onanarak kesinleştiği, reddedilen maddi tazminat yönünden idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve faiz ile nispi harç yönlerinden bozulduğu, bunun üzerine Mahkemece sadece bozulan kısımlar yönünden hüküm kurulduğu açıktır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddedilen maddi tazminat istemi için hesaplanan vekalet ücreti ile nispi harç yönünden kabulüne, diğer kısımlar bakımından reddine,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
3. ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının hüküm kısmında bulunan "2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işlerde maddi tazminat için belirlenen … TL avukatlık ücretinin davacı tarafından davalı idarelere ödenmesine" ibaresinin, "ilk Mahkeme kararı tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen … TL maktu vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine" şeklinde, ''hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan … TL nispi karar harcından davanın açılması sırasında yatırılan … TL harcın istemi halinde ilgili merci tarafından davacıya iadesine'' ibaresinin yanına, ''hükmedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan … TL nispi karar harcının davalı idareye yükletilmesine'' ibaresinin eklenmesi suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.