Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kocanın karşı boşanma davası , kusur, nafaka ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *davacı-davalı kadının eşine hakaretlerine karşın, davalı-davacı kocanın karısını sürekli dövdüğü, hakaret ettiği, aşırı şekilde borçlanıp eve haciz gelmesine neden olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan hadiselerde davalı-davacı kocanın daha ziyade kusurlu olmasına göre kocanın tüm, kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı-davacı kocanın 14.03.2006 günlü dilekçesi cevap dilekçesi olup, karşılık dava dilekçesi olarak nitelendirilmesi isabetsizdir. 7.6.2006 tarihli oturumda verilen ara kararı üzerine harç yatırılması cevap dilekçesini karşılık dava haline getirmez. Kocanın usulüne uygun olarak ve harcını vererek açtığı boşanma davası olmadığı halde, kocanın davasının da kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3-Daha ziyade kusurlu koca yararına manevi tazminata hükmedilmesi isabetsizdir. (TMK. md. 174 /2 )
SONUÇ. Temyiz olunan kararın yukarıda 2. ve 3. bentlerde yazılı sebeplerle kadın yararına BOZULMASINA, tarafların bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda l. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA,aşağıda yazılı harcın Hüseyin’e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcını yatıran Keziban’a geri verilmesine,iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.03.2008 sa.