Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1900
Karar No: 2017/1628
Karar Tarihi: 10.04.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/1900 Esas 2017/1628 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, davacı tarafından yapılan eser sözleşmesinde belirtilen imalâtların tamamlanmamasına rağmen teminat çekini takibe koyduğu gerekçesiyle davacıya borçlu olmadığını savunmuştur. Mahkeme ise, davacının gecikme cezası isteğinin reddedilmesi, yanaşma rampasının yapıldığı, işletme iç duvarlarının sözleşme kapsamında olmadığı ve davalının yapmış olduğu işlerden dolayı 100.317,70 TL alacaklı bulunduğu sonucuna varmıştır. Ancak, mahkemece alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmemiştir ve sözleşmenin işletme iç bölme duvarlarını da kapsadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemece yeniden oluşturulacak uzman teknik bilirkişi kurulundan işin bütününe göre fiziki gerçekleşme oranının tespiti istenerek yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin hesaplanarak karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun 117-120, 328-342, 366-367, 343 ve 400.
15. Hukuk Dairesi         2016/1900 E.  ,  2017/1628 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat.... ile davalı vekili Avukat .... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesine dayalı olarak verilen çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile gecikmeden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı davasında 28.02.2013 tarihli sözleşme ile davalının prefabrike karkas fabrika yapımı işini ruhsat tarihinden itibaren 90 gün içinde tamamlayarak teslim etmek üzere üstlendiğini, bu iş nedeniyle davalıya keşide tarihi olmayan 150.000,00 TL"lik teminat çeki verildiğini, davalının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini süresinde tamamlamadığını, sözleşmede yapılması kararlaştırılan işletme iç duvarlarının karşılıklı mutabakat ile davalı tarafından yapılmadığını, bu nedenle 289294 sıra numaralı iade faturasının düzenlenerek davalıya gönderildiğini, sözleşmede yer alan 43.925,00 TL + KDV bedelli yanaşma rampasının davalı tarafından yapılmadığını, bu imalâtların kendileri tarafından yapıldığını, imalâtların tamamlanmamasına rağmen davalının teminat çekini takibe koyduğunu belirterek 150.000,00 TL bedelli çek sebebiyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, günlük 1.000,00 TL olarak kararlaştırılan cezai şart nedeniyle 356.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı savunmasında sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiklerini ve işin sözleşme süresi içinde davacıya teslim edildiğini bu nedenle cezai şart isteğinin yasal dayanağının bulunmadığını, 43.925,00 TL bedelli yanaşma rampasının kendileri tarafından imal edildiğini, işletme iç duvarlarının imalinin sözleşme kapsamında olmadığını, yanaşma rampası bedelinden KDV dahil 51.831,50 TL, işletme iç duvarları nedeniyle ödenmeyen 48.486,20 TL ve ödemelerin geç yapılması nedeniyle gecikme faizi olarak 44.414,30 TL olmak üzere toplam 144.732,00 TL davacıdan alacaklı olduklarını, bu nedenle alacaklarının garantisi olarak teslim edilen 150.000,00 TL bedelli çeki cari hesap alacağını tahsil
    etmek amacı ile 144.732,00 TL bedel üzerinden takibe koyduklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece gecikmenin olmadığı bu nedenle davacının gecikme cezası isteyemeyeceği, sözleşmede iç bölme duvarlarının sözleşmeye dahil olmadığı, yanaşma rampasının yapıldığı ve bu imalâtın davacı tarafından yapıldığının kanıtlanamadığı, davalının sözleşme kapsamında yaptığı işlerden dolayı 100.317,70 TL alacaklı bulunduğu anlaşıldığından, dava konusu çek bedelinden bu miktar düşüldüğünde davacının davalıya 49.682,30 TL borcunun olmadığı gerekçesiyle davanın bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında düzenlendiği ihtilâfsız olan sözleşmenin 4-B-1-e maddesi son cümlesinde “işletme iç bölme duvarları dahildir.” ibaresi mevcut olup mahkemece alınan birinci bilirkişi kurulu keşif özetinin prefabrike panel maliyetindeki prefabrike duvarlar içerisinde işletme iç bölme duvarlarının da bulunduğunu belirtmişler, ikinci raporda ise işletme iç duvarları keşif özetinde gösterilmediğinden sözleşme kapsamına dahil olmadığı belirtilmiş mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmemiştir. Ayrıca sözleşme KDV hariç 568.003,24 TL götürü bedellidir. Bu nedenle mahkemece yeniden oluşturulacak uzman teknik bilirkişi kurulundan önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek biçimde ve işletme iç bölme duvarlarının sözleşme kapsamına dahil olup olmadığının tespiti ile bulunacak sonuca göre işin bütününe göre fiziki gerçekleşme oranını (yapılmayan işler, eksik kusurlu imalatlarda gözetilerek) tespit ettirilip bu oranın 568.003,24 TL + KDV"den ibaret olan iş bedeline oranlanarak yüklenicinin hak ettiği iş bedeli hesaplattırılıp usuli kazanılmış haklar gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi