20. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/5252 Karar No: 2019/7157 Karar Tarihi: 05.12.2019
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5252 Esas 2019/7157 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin bilgisi dışında yapılan abonelik sözleşmesi nedeniyle hakkında yapılan icra takibi nedeniyle manevi tazminat istemiyle ilgili davada, taraflar arasında abonelik sözleşmesi olduğunu belirtti. Mahkeme, davacının iddiasının, dava dışı 3. kişi veya kişiler tarafından kimlik bilgilerinin kullanılarak telefon hattı çıkarıldığı yönünde olduğunu belirterek, taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Kanununa tabi olduğunu aktardı. Mahkeme, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerektiği sonucuna vardı ve İstanbul 6. Tüketici Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildi. Kanun maddeleri olarak ise 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Amaç başlıklı 1. maddesi, Kapsam başlıklı 2. maddesi ve 3. maddesi belirtildi.
20. Hukuk Dairesi 2019/5252 E. , 2019/7157 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki manevi tazminat davasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ..... 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı tarafça abone sözleşmesinin bulunmadığı iddiasına dayalı dava açılmış ise de, abone sözleşmesindeki imzaların davacıya ait olup olmadığının tartışılması ve sözleşmenin geçerli olup olmadığını değerlendirmeye dair, taraflar arasındaki ilişkinin Tüketici Kanunundan kaynaklandığı ve görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ....... 6. Tüketici Mahkemesince, araflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından ve uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkinin “haksız fiil”den kaynaklandığı anlaşıldığından eldeki davaya 4077 sayılı Kanunun uygulanamayacağı, Tüketici Kanunu ile güdülen amaç tüketicinin tüketimine yönelik satışlarda mal ve hizmetlerdeki ayıplara karşı korunması olduğundan, uyuşmazlığın genel yetkili mahkemelerde görülmesi gerekir. Davaya Borçlar Kanunu ve Genel Hükümlerin uygulanacağı gerekçesiyle, görevsizlik kararı vermiştir. 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, 1. maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde "Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi" şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda, davacının bilgisi dışında kimlik bilgilerinin meçhul kişilerce kullanılarak yapılan abonelik sözleşmesi ile adına çıkarılan telefon hattı nedeniyle hakkında yapılan icra takibi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmakta olup davacının iddiası dava dışı 3. kişi ya da kişilerce kimlik bilgilerinin kullanılarak adına telefon hattı çıkarıldığı yönündedir. Taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğu, uyuşmazlığın kaynağının Tüketicinin Korunması Kanununa tâbi olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/12/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.