8. Hukuk Dairesi 2017/562 E. , 2017/2202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı tarafından 16.09.2015 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi ile aylık 850,00 TL"den 2015 yılı Ağustos ve Eylül ayları kira bedeli karşılığı 1.700,00’nin tahsilini istemiştir. Davalı borçluya ödeme emri 30.09.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kiracının takibe itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Davacı vekili davalının 30 günlük süre içerisinde 25.10.2015 tarihinde 1.692,00 TL ödeme yaptığını, ancak ödeme emri ile kendisinden talep edilen 1.700,00 TL kira bedelini masrafları ile ödemediğini ileri sürerek davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı duruşma sırasındaki beyanında; kirasını 1.700,00 TL olarak kendisine gönderilen ödeme emrine istinaden yatırdığını, havale ve EFT masrafından sorumlu olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının kira bedelini 1.700,00 TL olarak 25.10.2015 tarihinde yatırdığı, ödemenin tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük yasal süre içerisinde olduğu, bankanın kestiği EFT ücreti olan sekiz TL’nin davalıya yükletilemeyeceği, bu durumda ödemenin süresi içerisinde tam olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde takibe konu 1.700,00 TL kira bedelini ödediğini savunmuştur. Ancak dosyaya sunulan ödeme dekontu incelendiğinde, davalı tarafça 25.10.2015 tarihinde davacı hesabına ATM aracılığıyla 1.700,00 TL yatırıldığı, bankanın 8,00 TL hizmet bedeli kesmesi nedeniyle davacı hesabına 1.692,00 TL olarak geçtiği anlaşılmıştır. Kiracı, kira sözleşmesinde belirlenen net kira bedelinin tamamını kiraya verene ödemek zorundadır. Kira bedelinin kiraya verene ulaşması için yapılması gereken masraflar kiracıya aittir.
Davacı alacaklı tarafından başlatılan takip üzerine davalıya ödeme emri gönderilmiş ve borcun ödenmesi için 30 günlük süre verilmiştir. Davalı borca itiraz etmediği gibi, verilen bu 30 günlük süreye rağmen takibe konu 1.700,00 TL’yi eksiksiz olarak ödememiştir. 30 gün
içinde borcun tümü ödenmediğine göre temerrüt gerçekleşmiştir. Borcun miktarının az ya da çok olması temerrüt olgusunun gerçekleşmesini engellemez. Bu durumda mahkemece temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428 ve İİK.nun 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.