19. Ceza Dairesi 2019/6911 E. , 2020/743 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararların niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Kasıtlı suçtan kısa süreli olmayan ve erteli hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, anılan maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanması infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Açılan davanın niteliğine göre, suçtan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı olmayan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Kanuna aykırı ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükümden Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu lehine vekâlet ücretine hükmedilen 4 numaralı fıkranın çıkarılması suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelenmesinde, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında 09/06/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Viranşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2014/117 Esas ve 2015/237 Karar sayılı hükmün ve 15/07/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2013/575 Esas ve 2014/149 Karar sayılı hükmün, Dairemizce incelenerek 03.02.2020 tarihinde bozulmasına karar verilmesi ile yine sanık hakkında 31/07/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Bitlis 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen 2013/778 Esas ve 2015/496 Karar sayılı temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan davalar ile iş bu dava birleştirilerek, kesinleşmiş olan dosya ise getirtilip incelenerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve haklarında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3)İyi niyetli 3. şahsa ait olduğundan müsaderesine yer olmadığına karar verilen nakil aracının kayıtlarındaki şerhin hükümle birlikte kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken hüküm kesinleştiğinde kaldırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.