Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3747
Karar No: 2019/7229
Karar Tarihi: 14.11.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/3747 Esas 2019/7229 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/3747 E.  ,  2019/7229 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/02/2016 tarih ve 2006/605-2016/144 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, davalılar ..., ..., ..., ...,..., ..., ... vekilleri ile katılma yoluyla ... Terekesi Tasfiye Memuru vekili tarafından duruşmalı istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 22.01.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılardan ..., ..., ...,... vekili Av. ... ve davalılardan ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla,
    duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı şirketin yönetim ve denetiminin TMSF ye aktarılan şirketlerden olduğunu, 03/08/2006 tarihi Denetim Kurulu Raporunda şirketin zarara uğratıldığının ve her bir sorumlunun sorumluluğunun kapsamının belirlendiğini, 15/09/2006 tarihli genel kurulda 2001 yılına ilişkin ibraların geçersizlikleri nedeniyle TTK.nın 380. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve sorumlular hakkında dava açılmasına karar verildiğini, söz konusu şirketin ... grubu şirketlerinden olduğunu, şirketin İktisat Bankası şubelerinden aldığı kredilerin AKS TV A.Ş."ye ve Atlas Finansal Kiralama A.Ş."ye teminatsız olarak aktarıldığını, 2001 ile 2003 yılları arasında görev yapan davalıların seleflerinin haksız fillerinden kaynaklanan yolsuz muameleleri denetlemediklerini, yönetim kurulu ve denetim kurulu üyesi olan davalılaraın sorumlu oldyuklarını, davacı şirketin 25/09/1998 tarihi itibariyle 12 gerçek kişi hissedardan oluştuğunu, yapılan sermaye artırımı neticesinde bazı hissedarlann sermaye taahhütlerini yerine getirmemesi üzerine, bu hissedarların pay sahipliği haklarından mahrum bırakılmalarına karar verildiğini, payların mali durumu zayıf olan Aksoy Yayıncılık A.Ş. ye aktarılmasına onay verilmemesi gerektiğini, bu şirketin sermaye taahhüdünü ödeyemeyeceğinin belli olduğunu, payların bu şirkete devredilmesi ve sermaye taahhüdünün yerine getirilmesinin takip edilememesi karşısında, davalıların şirketi zarara uğrattıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 USD.nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren Amerikan Dolarına uygulanan en yüksek faiziyle birlikte, 6.000,00 TL nin ise zarar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tazminini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesiyle de talebini 8.232.896,50 USD ve 1.283.535 TL.ye yükseltmiştir.
    Davalılar ve vekilleri, zamanaşımı def’inde bulunmuşlar, geçerli ibra kararı nedeniyle davalılardan talepte bulunulamayacağını, davalıların sorumluluklarının olmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; yönetim ve denetim kurulu üyelerinin gerçekleşen zararlar nedeniyle sorumlu oldukları, zararın gerçekleşmiş sayılması için paranın gönderildiği şirkete başvurulması ve ona karşı tüm yasal yolların tüketilmiş olmasının gerekmediği, davacı şirketin İktisat Bankası"ndan kullandırılan kredileri yine kendi bünyesinde bulunan şirketlere aktarılmasından ve artırılan sermaye dolayısıyla ödenmemiş 1.283.334,97 TL tutarındaki sermaye borcunun ödeme kabiliyeti bulunmayan Aksoy .. AŞ"ye devrine onay vermeleri sebebiyle kusurlu oldukları, sorumluluklarının bulunmadığını ispat edemedikleri, davacının alacak talebinin temelinin davalıların haksız eylemlerinden kaynaklandığı, davalıların temerrüdü için ayrıca ihtar gerekmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 3.821.334,40 USD"nin 20/08/1999 tarihinden, 579.716,20 USD"nin 03/01/2000 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiz ile 1.283.334,97 TL"nin 09/10/2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ..., Haçik Çopikoğlu dışındaki davalılardan tahsiline, davalılar ..., ..., Haçik Çopikoğlu hakkındaki davanın HMK.nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili, davalılar ..., ..., ..., ...,..., ..., ... vekilleri ile katılma yoluyla ... Terekesi Tasfiye Memuru temyiz etmiştir.
    1-Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalılar ..., ..., ..., ...,..., ..., ... vekilleri ile katılma yoluyla ... Terekesi Tasfiye Memuru tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmiş olup, sunulan belgelerin incelenmesiyle adli yardım taleplerinin makul ve inandırıcı olduğu kanısına varılmış, Dairemizce davalılar ..., ..., ..., ...,..., ..., ... vekilleri ile ... Terekesi Tasfiye Memurunun kanun yoluna ilişkin harç ve giderler bakımından adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilerek temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
    2-Davalılardan ... hakkında açılan davanın eldeki dosyadan tefriki ile bir başka dosya üzerinden yargılamasının yapılmasına karar verildiği halde, mahkemece adı geçen davalı hakkındaki davanın HMK.nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Dava, Spor Çocuk Televizyon Reklamcılık Ve Yapımcılık AŞ"nin İktisat Bankasından kullanmış olduğu kredinin grup şirketlerine teminatsız olarak aktarılıp geri dönüşünün olmaması nedeniyle oluşan şirket zararının, yine yapılan sermaye artırımı sonrasında payların mali durumu zayıf olan Aksoy Yayıncılık A.Ş. ye devredilmesine onay verilmesi ve sermaye taahhüdünün yerine getirilmesinin takip edilmemesi nedeni ile oluşan şirket zararının tahsili için davalı yönetim kurulu üyelerine ve denetim kurulu üyelerine karşı eski yönetici ve denetçilerin selefleri olmaları nedeniyle 6762 Sayılı TTK’nın 337. maddesine dayalı olarak açılan sorumluluk davasıdır.
    Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 309. maddesi uyarınca “Mesul olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı davacının zararı ve mesul olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vukuu tarihinden itibaren beş yıl geçmekle müruruzamana uğrar. Şu kadar ki; bu fiil cezayı müstelzim olup Ceza Kanununa göre müddeti daha uzun müruruzamana tabi bulunuyorsa tazminat davasına da o müruruzaman tatbik olunur.” Somut olayda sorumluluk doğurduğu iddia olunan dava dışı İktisat Bankasından alınarak dava dışı şirketlere kredi kullandırılması şeklinde oluşan zararlandırıcı işlem ile mali durumu zayıf olan şirkete pay devirlerine onay verilmesi ve sermaye taahhüdünün yerine getirilmesinin takip edilmemesi şeklinde oluşan zararlandırıcı işlem tarihlerinden itibaren beş yıllık zamanaşımı süresinin işleyecek olmasına göre her bir zararlandırıcı işlem tarihinden itibaren zamanaşımı defilerinin incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak mahkemece, 03/08/2006 tarihli denetim kurulu raporunda davalıların şirketi mali zarara uğrattıkları tespiti yapılmış olmakla, zararın doğumunun TMSF tarafından bu tarihte öğrenilmiş bulunduğu gerekçesiyle davalıların zamanaşımı def’ileri yerinde görülmemişse de yapılan değerlendirme zararı ve mesul olan kimseyi öğrenmeyle başlayan iki yıllık zamanaşımına ilişkin bulunmakla zararı doğuran fiilin vukuu tarihinden itibaren başlayan beş yıllık zamanaşımı süresine ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu suretle, mahkemece dava konusu edilen her bir zararlandırıcı eylem yönünden beş yıllık zamanaşımı süresinin bu hükümler çerçevesinde tespiti ile zamanaşımı def’ilerinin değerlendirilmesi gerekirken, bu hususta değerlendirme yapılmaksızın zamanaşımı def’ilerinin reddiyle işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davalılar yarına bozulması gerekmiştir.
    4-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekili, davalılar ..., ..., ..., ...,..., ..., ... vekilleri ile katılma yoluyla ... Terekesi Tasfiye Memurunun sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ...,..., ..., ..., ... vekilleri ile ... Terekesi Tasfiye Memurunun kanun yoluna ilişkin harç ve giderler bakımından adli yardım talebinin kabulüne, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re’sen BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ..., ...,..., ..., ... vekilleri ile ... Terekesi Tasfiye Memurunun temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili, davalılar ..., ..., ..., ...,..., ..., ... vekilleri ile katılma yoluyla ... Terekesi Tasfiye Memurunun sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalılardan ..., ..., ...,..."a ve ..."a verilmesine, 14/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi