11. Ceza Dairesi 2017/623 E. , 2020/6430 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet
I- Sanık ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanığın "2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarını işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK"nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK’nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip sanığın hakkında mahkûmiyet hükümleri kuran Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş ve 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümlerde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında 2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, şirket müdürü olmadığını, sadece yüzde bir hissesinin olduğunu, şirketle bir ilgisinin bulunmadığını, sahte fatura düzenlemediğini beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi karşısında suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1-Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemesi halinde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
2-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması ya da faturaların temin edilememesi halinde ise;
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
b) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu, Başkent Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın 06.12.2012 tarihli mütaalasına uygun olarak düzenlenen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18.12.2012 tarih ve 2012/42361 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kamu davalarının açıldığı ve her takvim yılında işlenen sahte fatura düzenleme suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu da gözetilmeden, hangi takvim yılından hüküm kurulduğu belirtilmeksizin sanık hakkında tek suçtan beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 04.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.