Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1480
Karar No: 2019/7228
Karar Tarihi: 14.11.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1480 Esas 2019/7228 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/1480 E.  ,  2019/7228 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14/12/2017 tarih ve 2015/358-2017/1047 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 12.11.2019 günü hazır bulunan asıl ve birleşen davada davalı vekili Av. ..., asıl davada davacı ... vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

    Asıl davada davacı ... vekili, müvekkilinin eşi ..."ın 03/10/2005 tarihinde vefat ettiğini, murisin davalı bankanın...Şubesi’nde yatırım ve mevduat hesaplarında 983.617,89 TL’si bulunduğunu, davalı bankaca mirasçılar tarafından açılan vasiyetnamenin tenfizi ve tenkis davasının kesinleşmesine kadar ödeme yapılmayıp anılan kararın 14/04/2011 tarihinde kesinleşmesinden sonra 20/05/2011 tarihinde müvekkilinin 1/2 hissesi karşılığı 491.808,94 TL ödeme yapıldığını, vefat tarihinden ödeme tarihine kadar hisseye isabet eden faiz taleplerinin bankaca reddedildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL’nin ölüm tarihi olan 03/10/2009 tarihinden itibaren mevduat faizi, hazine bonosu faizi ve reeskont faizi olarak en yüksek faiz uygulanarak tahsilini talep etmiş, ıslahla faiz alacağının 480.781,68 TL ve hesapta bulunan 62 adet B tipi tahvil bono fonu için 3.667,37 TL olmak üzere toplam 484.449,05 TL’nin tahsilini talep etmiş, murisin kardeşleri tarafından açılan birleşen davada aynı taleplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL’nin ölüm tarihi olan 03/10/2009 tarihinden itibaren mevduat faizi, hazine bonosu faizi ve reeskont faizi olarak en yüksek faiz uygulanarak tahsili talep edilmiş, ıslahla ... mirasçıları için 60.075,00 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 60.786,00 TL ve 28 adet B tipi tahvil bono fonu 1.656,23 TL"nin tahsili istenmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacıların murisine ait yatırım hesabında mevcut tahvil ve kuponların vade tarihleri geldiğinde itfa bedellerinin murisin serbest vadesiz hesabına aktarıldığını, bankada vadeli ve belli tutarlı bir hesap mevcut olmadığından murisin ölüm tarihinden itibaren söz konusu hesaba işletilecek faiz talep edilmesinin mümkün olmadığını, murisin ölümünden sonra müvekkili bankaya hesaplarla ilgili olarak gönderilmiş bir talimat bulunmadığını, davacıların 22/05/2008 tarihine kadar müvekkile başvuruda bulunmadıklarını, mirasçılar arasında ihtilaf bulunduğu için de ödeme yapılmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davalı bankanın bir talimat bulunmadığı halde bir kısım hesap için vade bitiminden sonra vadesiz mevduat faiz oranından daha fazla faiz getiren B Tipi Likit Fon aldığı, davacıların talep edebileceği en fazla faiz getirisinin muris tarafından bırakılan paranın faizsiz bırakıldığı dönem için B Tipi Likit Fon getirisi kadar olacağı, bilirkişi kurulu tarafından likit fon getirisi üzerinden yapılan hesaplamanın benimsendiği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL faiz alacağının avans faizini geçmemek koşuluyla dava tarihinden itibaren işleyecek hazine bonosu faizi, mevduat faizi ve reeskont faizi olarak istenen faiz türlerinden en yüksek faizi getiren faiz türü uygulanmak suretiyle, geriye kalan 146.731,22 TL "nin ise ıslah tarihi olan 28/11/2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulüne, 2.500,00"şer TL faiz alacalarının avans faizini geçmemek koşuluyla dava tarihinden itibaren işleyecek hazine bonosu faizi, mevduat faizi ve reeskont faizi olarak istenen faiz türlerinden en yüksek faizi getiren faiz türü uygulanmak suretiyle, geriye kalan 17.120,91 TL"nin ise ıslah tarihi olan 07/06/2013 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılar ..., ..., ...’a ve davacı ... ile ... mirasçılarına veraset ilamındaki payları oranında verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Asıl ve birleşen dava, davacıların murisinin ölümünden sonra murisin davalı banka nezdindeki mevduat ve yatırım hesaplarında bulunan paranın davalı bankadan talep edilmesine rağmen murisin vasiyeti ile ilgili olarak açılan vasiyetnamenin tenfizi ve tenkis davası kesinleşinceye kadar ödenmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Dairemizin 04/04/2014 tarihli bozma ilamında da ifade edildiği üzere, bankacılık mevzuatı çerçevesinde vade bitiminde vadeli hesapların yenilenmesi hususunda banka ile mudi arasında bir mutabakat varsa ona göre inceleme yapılır, bu mutabakat mudiin yazılı talimatı ile veya hesap cüzdanlarına ve sertifikalarına mudiin veya vade sonunda müracat etmemesi halinde hesap veya sertifikanın aynı vade ile yenileneceğini ifade eden bir ibare konulması ile sağlanır, banka ile mudi arasında böyle bir mutabakatın bulunmaması halinde vadeli mevduat hesaplarının faizli bakiyelerine vade sonundan itibaren vadesiz mevduat faizi oranı uygulanır. Somut olayda mirasçı olan asıl ve birleşen davada davacılara murisin davalı banka nezdindeki hesabında bulunan ana paranın açılan vasiyetnamenin tenfizi ve tenkis davası kesinleşince ödendiği, ancak bu döneme ilişkin faizin ödenmediği anlaşıldığından kural olarak vadesiz mevduat faizi oranı üzerinden hesaplama yapılması gerekmektedir. Davalı bankanın bir talimat bulunmadığı halde bir dönem ve bir kısım hesap için vade bitiminden sonra vadesiz mevduat faiz oranından daha fazla faiz getiren B Tipi Likit Fon alması, hesabın tamamı yönünden paranın faizsiz bırakıldığı dönem için B Tipi Likit Fon getirisi üzerinden hesaplanacak getiriyi kabullendiği anlamına gelmez. Bu suretle, mahkemece, açıklanan esas ve usul çerçevesinde inceleme ve hesaplama yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davacıların talep edebileceği en fazla faiz getirisinin muris tarafından bırakılan paranın faizsiz bırakıldığı dönem için B Tipi Likit Fon getirisi kadar olacağı, bilirkişi kurulu tarafından likit fon getirisi üzerinden yapılan hesaplamanın benimsendiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün asıl ve birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıya iadesine, 14/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi