MAHKEMESİ :İş Mhkemesi


DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının çalışma hayatı sırasında düzeni bozucu agresif davranışlarda bulunduğu, diğer arkadaşları ile birlikte uyum içinde çalışamadığı, iş yerinde davranış ve kurallara uyma yetersizliğinden dolayı personel iyileştirme planlarına tabii tutulduğu halde uyumsuzluğunun devam etmesi üzerine iş akdinin feshedildiği ve iş verenin bu konuda haklı olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut uyuşmazlıkta, davacının, amirlerince verilen talimatlara uymadığı, saygısız tutumunu tekrarladığı, ayrıca Türk kanunlarına göre hemşire olarak çalışmasının mümkün olmadığı gerekçeleriyle iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına göre; davacının, başarılı bir hemşire olduğunu, ancak çalışmakta olduğu işyerine sonradan gelen doktorun kendisine karşı uygunsuz davranışlar sergilemesi sonrasında işyeri huzurunun bozulduğunu iddia etmesi ve bu iddiasının da noter huzurunda beyanı tespit edilen.... isimli şahıs tarafından doğrulanması karşısında, mahkemece davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Kaldı ki, dosyada mevcut olan ve davacının işe iadesi gerektiği yönünde kanaat ihtiva eden iki farklı bilirkişiden alınan raporlardaki tespitlerin de yerinde olduğu nazarı dikkate alındığında, mahkemece bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının işe İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin beş aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacnın işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 3.062,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargıjlama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 14.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.