14. Hukuk Dairesi 2018/3886 E. , 2019/2165 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
II- Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
a) Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi dresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
b) Dördüncü fıkrasında, tüzel kişi muhataplara daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişilerin resmî kayıtlarındaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince:
Dairemizin 30.10.2017 tarihli 2015/17677 Esas, 2017/7894 Karar sayılı mahalline iade kararının gereği yerine getirilmeksizin dosya iade edilmiştir. Bu kez daha dikkatlice okunarak yeni bir yazışmaya sebebiyet verilmeksizin ve aksine davranışın hukuki sorumluluk getireceği de dikkate alınmak suretiyle;
1-Davalı ...’a yapılan gerekçeli karar tebliğ evrakının iade edildiği, bunun üzerine mahkemece, davalının adres kayıt sisteminde mevcut bir adresinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın doğrudan doğruya TK"nun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı;
2-Davalılar ..., ...ve ...’a TK m. 21/1 uyarınca gerekçeli karar tebliği yapıldığı ancak bilgi alınan komşunun isimden imtina ettiği veya komşu isminin belli olmadığı;
3-Davalı ... (... kızı)’a TK m. 21/1 uyarınca gerekçeli karar tebliği yapıldığı ancak muhatabın adresinden sürekli mi geçici mi ayrıldığı tebligat parçasından anlaşılamadığı,
gerekçeli karar tebliğlerinin belirtilen sebeplerle usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
4-Davalı ...’ya dava dilekçesi ve gerekçeli kararın tebliğ edilemediği anlaşıldığından; mahkemece mahallinde kolluk araştırması yaptırılarak muhatabın adresi belirlenmelidir.
Gerekçeli kararların adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilip yasal temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere, Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 11.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.