14. Hukuk Dairesi 2018/5697 E. , 2019/2164 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.11.2015 gününde verilen dilekçe ile men"i müdahale ve kal talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 14.05.2015 tarihli, 2015/6725 Esas, 2015/7362 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği ile savunma yoluyla temliken tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, kayden maliki olduğu 146 ada 49 parsel sayılı taşınmaza bina yapmak suretiyle davalının haksız müdahale ettiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.07.2010 tarih, 2009/13 Esas, 2010/94 Karar sayılı ilamıyla ... aleyhine aynı yönde açılan davada davalının işgalinin tespit edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yapıların yıkımını talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmaza davacının bayiinin rızası ile iyi niyetle binayı inşa edip bugüne kadar kullandığını, davacının mevcut durumu bilerek taşınmazı satın aldığını, 2009/13 Esas sayılı davanın henüz kesinleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuş; yine savunma yolu ile davacı taşınmazına taşkınlığın tespit edilmesi halinde temliken tescil koşullarının araştırılması gerektiğini, taşkın yapı ile komşu taşınmazın fiilen birleşerek, iktisadi bir bütün oluşturduğunu, taşkın kısmın uygun bir bedel karşılığında temliken tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ifrazın mümkün olmaması halinde de pay olarak tescilini ya da lehine irtifak hakkı tesisini istediğini bildirmiştir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın kayden davacı adına kayıtlı olduğu, davalının bina yapmak suretiyle taşınmaza müdahale ettiği, iyi niyet savunmasına kişisel hak karşısında mülkiyet hakkına üstünlük tanınması gerektiği, yapıların kapladığı alan ve bulundukları yer dikkate alındığında iyi niyet savunmasının kabul edilemeyeceği, temliken tescil bakımından davalının karşı davasının olmadığı, talebini cevap dilekçesi ile ileri sürdüğünden temliken tescil talebinin değerlendirilemeyeceği, usulünce bu yönde açılmış bir dava olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 14.05.2015 tarihli 2015/6725 E, 7362 K sayılı ilamı ile "çekişme konusu taşınmazın tedavüllü kayıtları temin edilmediği gibi, davalıya ait olduğu söylenen taşkın yapıların bulunduğu 14 parsel sayılı taşınmazın mülkiyet bilgilerini gösterir çap (tapu) kaydı istenmemiş, yıkım istekli davada 14 parselin dava dışı malikleri olup olmadığı tespit edilmemiş, yukarıdaki ilkeleri kapsar biçimde bir araştırma yapılmamış, ayrıca; Türk Medeni Kanunu"nun 725. maddesine dayalı taşkın inşaat sebebi ile yapı malikine yönelik açılan elatmanın önlenmesi ve yıkım davasında savunma yoluyla temliken tescil istenebileceği gözetilmeksizin, davalının savunma yolu ile getirdiği temliken tescil isteğinin hatalı gerekçe ile reddi gerektiği kararda açıklanmış, ancak hüküm yerinde bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Hal böyle olunca; davalıya ait 14 parsel sayılı taşınmazın ilk tesisinden itibaren tedavüllerini içerir ve mülkiyet bilgilerini gösterir çap (tapu) kayıtlarının merciinden getirtilmesi, ondan sonra aralarında harita mühendisi bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi heyeti ile birlikte yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda mahallinde yeniden keşif yapılması, davalının savunma yoluyla temliken tescil isteğinde bulunabileceği gözetilerek bu yönde gerekli inceleme ve değerlendirmenin yapılması, bilirkişilerden uygulamayı gösterir denetime elverişli rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile davalının maliki olduğu ve kullanımında olan 146 ada 14 parsel sayılı taşınmazdan davacının maliki olduğu 146 ada 49 parsel sayılı taşınmaza 14/12/2017 havale tarihli bilirkişi raporunun eki krokide gösterilen B ve C harfli yeşil ile taralı olarak belirlenen toplamda 20,04 m² alandaki vaki müdahalesinin men"ine ile B harfi ile gösterilen 17,84 m² alanlı taşkın yapının kal"ine, karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda; davalıya ait 146 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde tapu kayıt maliklerinin ... ve ... olduğu, davada ...’in taraf olarak yer almadığı, yalnızca ...’in taraf olarak yer aldığı anlaşılmıştır. Öncelikle, paydaş ...’e davanın yöneltilerek davada yer alması sağlanmalı ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ayrıca davacı vekili 10.02.2013 tarihli dilekçesi ile 11.06.2012 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide G harfi ile gösterilen bölüm bakımından davalı taraf yararına temliken tescil talebini kabul ettiğini bildirdiğinden; mahkemece bu bölümün ifrazının mümkün olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Öte yandan; hükümde, davalının savunma yoluyla getirdiği temliken tescil isteğine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
Değinilen bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2019 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
K A R Ş I O Y
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum.