Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/19599 Esas 2021/8028 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/19599
Karar No: 2021/8028
Karar Tarihi: 02.11.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/19599 Esas 2021/8028 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Başlıkta \"4. Hukuk Dairesi, 2021/19599 E. ve 2021/8028 K.\" bilgileri yer almaktadır. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir tazminat davasında, sigortalı bir araçta yolcu konumunda olan kişinin kaza sonucu ölümüyle ilgili bir dava açılmıştır. Davalı taraf, aracın sürücüsünün kusuru olmadığını savunmuştur. Mahkemece kusur bakımından rapor alınmadan hüküm kurulması nedeniyle dava yeniden incelenmiş ve alanında uzman bir bilirkişi heyeti raporu ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru belirlenerek karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bozma kararı gereğince yapılan yargılama sonucunda Davacının dava talebinin reddine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri olarak da, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun müteselsil borçlulukta iç ilişkiyi düzenleyen 167. maddesi gibi maddelerin yer aldığı belirtilmiştir.
4. Hukuk Dairesi         2021/19599 E.  ,  2021/8028 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Hükmüne uyulan Dairemizin 12/12/2017 Gün 2015/5796 E , 2017/11585
    K sayılı ilamında; “.... 6100 Sayılı HMK 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun müteselsil borçlulukta iç ilişkiyi düzenleyen 167. maddesinde ‘‘Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir. Borçlulardan birinden alınamayan miktarı, diğer borçlular eşit olarak üstlenmekle yükümlüdürler.’’ hükmü yer almaktadır. Somut olayda sigortalı muris kendisine ait olan ve davalıya zorunlu trafik sigortalı araçta yolcu konumunda olup, kaza Ergani- Diyarbakır yolunda aracın gündüz başıboş köpeğe çarpması sonucu tek taraflı olarak 8.10.2010 tarihinde meydana gelmiştir. Dava sigortalı yolcu murisin eşi tarafından aracın zorunlu trafik sigortacısına karşı 16.7.2013 tarihinde 6098 Sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte iken açılmıştır. Davalı vekili yargılamada müvekkiline zorunlu trafik sigortalı aracın dava dışı sürücüsünün kusursuz olduğunu savunmuştur. Mahkemece kusur bakımından rapor alınmamış, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kazaya ilişkin olarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/24962 nolu soruşturma dosyasında kaza tespit tutanağına göre araç sürücüsünün olayda bir kusuru olmadığından kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece alanında uzman bir bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile tüm dosya kapsamına göre sigortalı araç sürücüsünün olayda kusuru bulunup bulunmadığı hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenerek, yukarıdaki açıklamalar ışığında raporun sonucuna göre sigortalı aracın sürücüsünün kusursuz bulunması halinde illiyet bağı kesileceğinden davanın reddine karar verilmesi, sigortalı aracın sürücüsünün bir miktar dahi olsa kusurlu bulunması halinde ise, 6098 Sayılı TBK’nın 167. maddesi gereği rücu edilebilecek başka kimse de yok ise, bu durumda davalının hükmedilecek tazminatın tamamından sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir. ...” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonunda Davacının davasının reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yargılama yapılmış olmasına dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 02/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.