Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3761
Karar No: 2021/2677
Karar Tarihi: 08.06.2021

Rüşvet alma - rüşvet verme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/3761 Esas 2021/2677 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2020/3761 E.  ,  2021/2677 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Rüşvet alma, rüşvet verme

    HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında rüşvet alma suçundan beş kez mahkumiyet, yedi kez beraat,
    2-Sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan mahkumiyet,
    3-Sanık ... hakkında zincirleme olarak rüşvete aracılık ve rüşvet vermeye aracılık suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet,
    4-Sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan mahkumiyet,
    5-Sanık ... hakkında rüşvet verme (aracılık) suçundan mahkumiyet,
    6-Sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan mahkumiyet,
    7-Sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan beraat,
    8-Sanık ... hakkında rüşvet alma suçundan beş kez beraat,
    9-Sanık ... hakkında rüşvet alma (aracılık) suçundan iki kez beraat,
    10-Sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan beraat,
    11-Sanık ... hakkında rüşvet alma (aracılık) suçundan beraat, rüşvet verme suçundan mahkumiyet,
    12-Sanık ... hakkında rüşvet alma suçundan mahkumiyet,
    13-Sanık ... hakkında rüşvet alma (aracılık) suçundan mahkumiyet,
    14-Sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan mahkumiyet,
    15-Sanık ... hakkında rüşvet alma (aracılık) suçundan iki kez beraat,
    16-Sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan beraat,
    17-Sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan iki kez beraat,
    18-Sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan mahkumiyet,
    19-Sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan mahkumiyet,
    20-Sanık ... hakkında rüşvet alma suçundan beraat.
    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Tayin olunan cezanın miktarına göre yasal koşulları bulunmadığından sanıklar ..., ... ve ... müdafilerin duruşmalı inceleme istemlerinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 318. maddesi uyarınca ayrı ayrı reddiyle, incelemenin katılan Hazine vekilinin tüm hükümlere, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanıklar ..., ..., ... ve ..."in haklarındaki mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazları ile sınırlı ve duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Sanık ..."ın, ... ve ... aracılığıyla ..."ten rüşvet alması iddiası yönünden sanık ... hakkında bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, bu konuda mahallinde her zaman bir karar verilmesi mümkün bulunmuştur.
    1-Sanıklardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında hüküm fıkrasının 5, 8, 9, 10, 12, 14, 15, 16 ve 17 numaralı bentlerinde verilen beraat hükümleri ile sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında verilen
    mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre mahkumiyet hükümleri bakımından yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Mahkumiyet hükümleri yönünden; kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren katılan Hazine lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafileri, sanıklar ... ve ... ile katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu cihetler yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"un 322. maddesi uyarınca adı geçen sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm fıkralarına "Katılan Hazine kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 5.450,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıklar ..., ..., ... ve ..."den payları oranında alınarak katılan Hazineye verilmesine," ibaresinin ilave edilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan mahkumiyet hükümlerinin DÜZELTİLEREK, delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle sanıklardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında hüküm fıkrasının 5, 8, 9, 10, 12, 14, 15, 16 ve 17. maddelerinde verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle bu hükümlerin DOĞRUDAN ONANMASINA,
    2-Sanıklardan ..."ın ..."ten rüşvet alması ile ..."ın bu suça aracılık etmesi eyleminde sanıklar ..., ... ve ... hakkında rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından kurulan (hüküm fıkrasının 3 no.lu bendi) mahkumiyet hükümleri, sanık ..."ın ..."den rüşvet alması, ..."ın bu suça aracılık etmesi eyleminde sanıklar ..., ... ve ... hakkında rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından kurulan (hüküm fıkrasının 6 no.lu bendi) beraat hükümleri, sanık ... ve ..."ün ..."dan rüşvet alması, ..."nın bu suça aracılık etmesi eyleminde sanık ... hakkında rüşvet alma suçundan kurulan (hüküm fıkrasının 7-B no.lu bendi) beraat, sanıklar ..., ... ve ... hakkında rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından kurulan (hüküm fıkrasının 7-A no.lu bendi) mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK"nin rüşveti tanımlayan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değişiklik yapılıncaya kadar yürürlükte kalan 252/3. maddesinde "Rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar

    sağlanmasının (05/07/2012 tarihine kadar) rüşvet suçu kapsamından çıkarıldığı, bu eylemlerin TCK"nin 257/3. maddesine uyan görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçu kapsamında değerlendirildiği, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 12/03/2018 ve Yıldırım Belediye Başkanlığının 08/02/2016 tarihli yazıları ve UYAP sorgusuna istinaden inşaat sahibi sanıklar ...,...,... haklarında kaçak veya usulsüz yapılarla ilgili olarak imar kirliliğine neden olmak suçundan adli veya idari soruşturma ve yaptırım bulunmadığı, ayrıca ..."ün suç tarihi itibarıyla yapı kontrol bürosunda görevli olmadığı nazara alındığında atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmayacağı, kamu görevlisi olan sanıklara yönelik rüşvet alma isnatlarının suç tarihlerinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nin mülga 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama, kamu görevlisi olmayan sanıklara yönelik rüşvet verme isnatlarının ise TCK"nin 40/2. maddesi uyarınca özgü suç niteliğindeki bu suça azmettirme veya yardım etme suçlarını oluşturacağı, anılan suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi olan 2008 yılı ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5237 sayılı TCK"nin 7/2 ile 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar haklarında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
    3-Sanıklardan ... hakkında, ..., ..., ... ile ..."ın ... adına yaptığı inşaat nedeniyle ..."dan rüşvet alma (hüküm fıkrasının 1, 4, 11 ve 13 no.lu bentleri), ... hakkında ..."dan rüşvet alınması eylemine aracılık etme (hüküm fıkrasının 2 no.lu bendi), ... hakkında ..."dan rüşvet alınması eylemine aracılık etme (hüküm fıkrasının 4 no.lu bendi) ve ... hakkında rüşvet verme (hüküm fıkrasının 11 no.lu bendi) suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklardan ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 tarihli ve 2014/118 Esas, 2016/208 sayılı Kararında da benzer şekilde belirtildiği üzere, rüşvet suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun topluma karşı işlenen suçlar bölümünde düzenlenmiş olması karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin suçun mağduru değil zarar göreni olacağı nazara alınarak, sanık ... hakkında tek suçtan hüküm kurulup zincirleme suç nedeniyle TCK"nin 43. maddesi uygulanmak suretiyle artırım yapılarak ceza
    belirlenmesi yerine, eylemlerinin ayrı suç olarak kabulüyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Yüklenen suçu TCK"nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık ... hakkında, 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
    Oluşa ve kabule göre; sanıklar ... ve ..."in eylemlerinin 05/07/2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa"nın 87. maddesiyle yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nin 252. maddesi kapsamında rüşvet almaya aracılık (yardım etme) niteliğinde olduğu kabul edilmesine rağmen haklarında TCK"nin 39. maddesinin uygulanmaması suretiyle fazla ceza tayini,
    Mahkumiyet hükümleri yönünden; kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren katılan Hazine lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Uyulmasına karar verilen Dairemizin 09/03/2015 tarihli, 2014/5166 Esas ve 2015/7983 Karar sayılı bozma ilamında ifade edildiği üzere; sanık ..."ün ..."a rüşvet verdiğine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı nazara alınarak beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden ve dönülemez nitelikteki uyma kararı gereği de yerine getirilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... ve ... müdafileri ile katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 08/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi