Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1881
Karar No: 2021/1370
Karar Tarihi: 30.06.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1881 Esas 2021/1370 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1881
Karar No : 2021/1370


TEMYİZ EDENLER : I- DAVACI: …
VEKİLİ : Av. …
II-DAVALILAR: 1-… Bakanlığı
VEKİLİ: Av….
2-… Organize Sanayi Bölgesi
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 20/02/2020 tarih ve E:2015/1327, K:2020/737 sayılı kararının, davacı tarafından esas yönünden, davalı idarelerden Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden, davalı idarelerden Başkent Organize Sanayi Bölgesi tarafından ise, esas ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden karşılıklı olarak temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 22/08/2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 12/08/2010 tarih ve 27670 sayılı, 09/02/2011 tarih ve 27841 sayılı Resmi Gazetelerde yayımlanan yönetmeliklerle değişik 108. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 20/02/2020 tarih ve E:2015/1327, K:2020/737 sayılı kararıyla;
02/02/2019 tarih ve 30674 sayılı Resmi Gazete yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 101. maddesi ile dava konusu Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığı gerekçesiyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 244,40-TL yargılama giderinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.950,00-TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, 02/02/2019 tarih ve 30674 sayılı Resmi Gazete yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 60. maddesinde dava konusu düzenlemeye aynen yer verildiği, yürürlükten kaldırılan maddeye dayanılarak yapılan işlemin ayakta olduğu, dava konusu Yönetmeliğin 108. maddesinin uluslararası sözleşmelere, Anayasaya ve yasalara aykırı olduğu, dayanağını kanundan almadığı, kanunla düzenlenmesi gereken hükmün yönetmelikle düzenlendiği, mülkiyet hakkı gibi temel bir hakkın sınır tanınmaksızın özüne dokunulduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idarelerden Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna dair bir değerlendirme yapılmadan idareleri aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükdedilmesinin hukuka aykırı olduğu, dava konusu Yönetmeliğin hukuka uygunluk karinesine göre davanın açıldığı tarihte hukuka uygun olarak kabul edilmesi gerektiği,
Davalı idarelerden Başkent Organize Sanayi Bölgesi tarafından, dava konusu Yönetmelik hükmüne dayanılarak tesis edilen işlemin ayakta olması sebebiyle hala varlığını sürdüren bir idari işlem varken esastan inceleme yapılmaksızın davanın konusunun kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesinin, davanın açıldığı tarihte davacının haklılık durumunun incelenmeksizin davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin ve yargılama giderinin davalı taraflara yükletilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, davalı idarelerin yargılama giderleri ile vekalet ücretine yönelik temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idarelerden Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idarelerden Başkent Organize Sanayi Bölgesi tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının ve davalı idarelerden Başkent Organize Sanayi Bölgesinin duruşma istemi yerinde görülmeyerek, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerden Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 20/02/2020 tarih ve E:2015/1327, K:2020/737 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 30/06/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.



KARŞI OY

X- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1/a. fıkrasında; iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.
İptal davasının gerek anılan maddede, gerekse içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında; idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin, ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurabilenler tarafından iptal davasına konu edileceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır.
İptal davasının amacı, hukuka aykırı idari işlemin uygulamadan kaldırılması, geçersiz kılınması ve işlemin hukuksal gerçerliliğine son verilmesidir. Burada sağlanmak istenen, hukuk düzeninde hukuka aykırı işlemlerin bulunmamasını sağlayarak, hukuk devletinin korunmasıdır. İdare Hukuku ilkelerine göre, iptal kararları, iptali istenilen işlemi, tesis edildiği tarih itibarıyla ortadan kaldırarak, işlemin tesisinden önceki hukuki durumun geri gelmesini sağlar.
Bir idari işlemin hukuki irdelemesi yapıldığında, tespit edilen duruma göre dava konusu işlemin iptali ya da davanın reddi yolunda hüküm kurulması gerekmektedir. Hukuka uygunluk denetimi yapılan işlem yönünden "karar verilmesine yer olmadığına" hükmedilmesi, usulde yeri olmayan bir uygulama olup, işin esasının incelenmesinin sonucu olarak esas hakkında bir hüküm kurulması zorunlu bulunmaktadır.
Bir Yönetmelik kuralına dava açıldıktan sonra, idarenin yeni Yönetmelik çıkarma konusunda yetkisi bulunduğu açık olmakla birlikte, bu durum, idari yargı yerinin yargısal incelemesinde bulunan Yönetmelik kuralı hakkında, hukuka uygun olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılıp sonuca varılmasına hukuken engel değildir. Aksi halde, idare bu şekilde yeni Yönetmelik yürürlüğe koyarak, mevcut Yönetmeliğin yargı denetimine tabi tutulmasından muaf kılınmasına neden olacaktır. Ayrıca, davacılar şeklen değiştirilen her düzenlemeye karşı dava açmak zorunda bırakılarak, hak arama özgürlüğünün kullanılması da zorlaştırılacaktır.
Bu durumda, dava açıldıktan sonra yürürlüğe konulan yeni Yönetmelikte de aynı düzenleme yer aldığı için varlığını sürdürerek, sonuç doğurmaya devam eden ve davacı tarafından hukuka aykırı olduğu ileri sürülen düzenlemenin hukuki irdelemesi yapılarak Dairece işin esası hakkında, "ret" ya da "iptal" hükmü kurulması gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabul edilerek, Danıştay Onuncu Dairesinin 20/02/2020 tarih ve E:2015/1327, K:2020/737 sayılı kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.



KARŞI OY

XX- Dava, 22/08/2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 12/08/2010 tarih ve 27670 sayılı, 09/02/2011 tarih ve 27841 sayılı Resmi Gazetelerde yayımlanan yönetmeliklerle değişik 108. maddesinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmış, Danıştay Onuncu Dairesince verilen 20/02/2020 tarih ve E:2015/1327, K:2020/737 sayılı kararla, 02/02/2019 tarih ve 30674 sayılı Resmi Gazete yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 101. maddesi ile dava konusu Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığından bahisle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 244,40-TL yargılama giderinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.950,00-TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31 inci maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiştir.
04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450 nci maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447 nci maddesinin 2 nci fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331 inci maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, 02/02/2019 tarih ve 30674 sayılı Resmi Gazete yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 101. maddesi ile dava konusu Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığından söz edilerek davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen yargılama giderlerinin ve bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davalı idarelerce davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31 inci maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığından bahisle uyuşmazlığa ilişkin olarak “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331 inci maddesinin 1 inci fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; karar verilmesine yer olmadığı kararıyla neticelenen davada, tarafların, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip yargılama giderleri ve bu giderlerin bir unsuru olan vekâlet ücreti konusunda ona göre hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, neticelerinin davalı idare aleyhine olduğu değerlendirilmek suretiyle yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı idarelerce davacıya ödenmesine hükmedilmiş olması nedeniyle, temyiz başvurusuna konu kararın bu yönden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi