3. Hukuk Dairesi 2020/3699 E. , 2020/5323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki maddi manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davacılardan ..."nin gebeliğinin takibinin düzenli olarak davalı hastanede görevli diğer davalı doktor tarafından yapıldığını, 29/09/2012 tarihinde sezaryen ameliyatı doğumun gerçekleştiğini, hastane şartları yeterli olmadığından ve gerekli tıbbi tekniklerin uygulanmaması sebebiyle yapılan sezaryen ameliyatı neticesinde rahminde ve mesanesinde meydana gelen kanamanın durdurulamadığını, saatler sonra ... Üniversitesi Tıp Fakültesine ambulans uçak ile sevk edildiğini, davacı ..."nin ameliyat sonrası rahminin alındığını, üç ay boyunca yatağa bağlı kaldığını, diğer davacı ..."nin bir daha baba olamayacak olması sebebiyle de ailede telafisi imkansız üzüntüler yarattığını, gelebilecek kanamaların durdurulması için hastanenin yeterli müdahale imkanına sahip olmamasına ve hastaya verilebilecek yeterli kan hastanede bulunmamasına rağmen ameliyatın gerçekleştirildiğini, gerekli özen gösterilmediğini, davalıların tam kusurlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ... için 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminat, ... için 2.000,00 TL maddi tazminat ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, ihmal ve kusurlarının olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı yanca temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece, Adli Tıp raporuna dayanılarak davanın reddine karar verilmişse de; Dairemizin 2015/9077 Esas 2016/15273 Karar sayılı kararı ile "Ne var ki, Adli Tıp Raporu itiraza uğramış olup hüküm kurmaya elverişli değildir. O halde mahkemece davacının davalı hastanede yapılan teşhis ve tedavinin tıp kurallarına diğer bir deyişle mesleki standartlara uygun olup olmadığı ve diğer sağlık kuruluşlarındaki tetkik ve tedaviler üzerinde de durularak irdelenmeli, bu amaçla Üniversitelerin ilgili bilim dallarından seçilecek akademik kariyere sahip aralarında kadın doğum uzmanınında bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir." gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. Mahkemece, Üniversitelerin ilgili bilim dallarından seçilecek akademik kariyere sahip aralarında kadın doğum uzmanınında bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor alınmayarak, Adli Tıp Genel Kurulundan bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle rapor aldırıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; Mahkemece, Üniversitelerin ilgili bilim dallarından seçilecek akademik kariyere sahip aralarında kadın doğum uzmanınında bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor alınmayıp bozmaya uyulmadığından yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 31,40 TL peşin alınan harcın davacılara istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.