2. Ceza Dairesi 2020/2942 E. , 2020/11906 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Suça sürüklenen çocuk müdafii, sanık ve üst Cumhuriyet savcısı
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ...’in yokluğunda verilen 24/12/2015 tarihli kararın sanığın mahkemedeki savunmasında bildirdiği son bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, sanığa tebliğe çıkartılan gerekçeli kararın 12/01/2016 tarihinde "muhatabın çarşıda olduğunu ve birlikte oturduğunu beyan eden kardeşine” tebliğ edildiğinin belirtildiği, ancak bu tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca şahsın tebellüğe ehil olup olmadığının tebligata şerh düşülmemesi nedeniyle geçersiz olduğu anlaşılmakla; sanığın 09/02/2016 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
I) Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanması ve hüküm tarihine kadar yapılan sanık başına düşen yargılama gideri toplamı, CMK"nın 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL"den az olduğu halde yargılama giderlerinin sanık ve suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanık ve suça sürüklenen çocuktan ayrı ayrı tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın tekerrüre esas alınan ...2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2012 günlü, 2012/560 Esas, 2012/664 karar sayılı ilamının, sanığın 18 yaşından küçükken işlediği suçlar nedeniyle verilen seçenek yaptırımlardan ibaret mahkumiyetlerine ilişkin olup, tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın adli sicil kaydına göre tekerrüre esas başka bir hükümlülük halinin de bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında verilen cezanın TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasından; 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanması ile ilgili kısmın çıkartılmasına karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II) Sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemine gelince;
TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının sanık ... hakkında uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Hüküm tarihinde aynı yargı çevresinde bulunan...E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı 24/12/2015 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı olarak suça sürüklenen çocuğun savunma hakkının kısıtlanması,
2- Nüfus kaydına göre, 11/02/1997 doğumlu olan suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını tamamlamış olduğu gözetilmeden savunmasının alındığı 04/06/2015 tarihli oturumun açık yerine gizli yapılması suretiyle CMK"nın 182/1 ve 185/1. maddelerine aykırı davranılması,
3- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılması gerekli olduğu halde, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda yeterli gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- İş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi nedeniyle sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Dosya kapsamına göre; daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan belirlenen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı kanun maddesinin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
6- Suçu işlediği sırada 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk ... ... hakkında, TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmolunamayacağının gözetilmemesi,
7- Sanık ...’in tekerrüre esas alınan ...2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2012 günlü, 2012/560 Esas, 2012/664 karar sayılı ilamının, sanığın 18 yaşından küçükken işlediği suçlar nedeniyle verilen seçenek yaptırımlardan ibaret mahkumiyetlerine ilişkin olup, tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, sanık hakkında verilen cezanın TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
8- Hüküm fıkrasında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun hatalı olarak konut dokunulmazlığını bozma suçu olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii, sanık ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.