Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/4203 Esas 2020/267 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4203
Karar No: 2020/267

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/4203 Esas 2020/267 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Antalya 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararda, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı fakat yükümlülüklerini ihlal ettiği için hüküm açıklandığı belirtilmektedir. Sanığın daha önce aynı suçtan dolayı mahkum olduğu fakat infaz edilmemiş bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6545 sayılı Kanunun 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması sebebiyle, bu suçtan dolayı ilk olarak tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur. Anayasa Mahkemesi'nin kararı gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür. Hükmün açıklanması şartlarının oluştuğu ve yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı belirtilmektedir. Kanun maddelerine göre, 6545 sayılı Kanunun 191. maddesinin 5. fıkrası
10. Ceza Dairesi         2019/4203 E.  ,  2020/267 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : ANTALYA 21. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Adli Emanette kayıtlı eşya hakkında mahkemesince her zaman müsadere kararı verilmesi mümkün görülmüştür.
    Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş ve suç tarihinde infaz edilmekte olan herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede;
    24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
    Hükmün açıklanması şartlarının oluştuğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 15.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.