Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/22045
Karar No: 2017/2154
Karar Tarihi: 20.02.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/22045 Esas 2017/2154 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, 18 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazın mirasbırakan ... tarafından 14.08.2008 tarihine kadar, bu tarihten sonra da mirasçıları tarafından 40 yılı aşkın süredir nizasız fasılasız kullanıldığını, ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmaza hiçbir zaman zilyet olmayan, ilgisi bulunmayan, tespitten çok önce öldüğü anlaşılan ... adına tapuya tescil edildiğini, tapu sicilinde intikal yaptırılmadığından tapunun hukuki değerini yitirdiğini açıklayarak, taşınmazın tapusunun iptali ile vekil edenleri adına tescilini istemiştir. Davalı Hazine ise tapulama tutanağının edinme sütununda \"... Balkan \"ın 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunduğu\" belirtilerek tespitinin yapıldığını, ölü olduğuna dair bir ibarenin olmadığını ve davanın reddedilmesini savunmuştur. Yerel Mahkemece, kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığı için davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Yargıtay Daire bu kararı bozarak tanınan ve bilinen bir kişinin kayıt maliki olduğuna dair yeterli bilginin tapu kütüğünde mevcut
8. Hukuk Dairesi         2016/22045 E.  ,  2017/2154 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacılar vekili, 18 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazın, mirasbırakan ... tarafından 14.08.2008 tarihine kadar, bu tarihten sonra da mirasçıları tarafından 40 yılı aşkın süredir nizasız fasılasız kullanıldığını, ancak kadastro çalışmaları sırasında taşınmaza hiçbir zaman zilyet olmayan, ilgisi bulunmayan, tespitten çok önce öldüğü anlaşılan ... adına tapuya tescil edildiğini, tapu sicilinde intikal yaptırılmadığından tapunun hukuki değerini yitirdiğini açıklayarak, taşınmazın tapusunun iptali ile vekil edenleri adına tescilini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, öncelikle ... mevcut ve sağ ise kendisinin, ölü ise mirasçılarının belirlenerek davaya dahil edilmesi gerektiğini, mirasçı bırakmadan vefat etmiş ise, son mirasçının Hazine olacağının gözetilmesi, tapulama tutanağının edinme sütununda "... Balkan "ın 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunduğu" belirtilerek tespitinin yapıldığını, ölü olduğuna dair bir ibarenin olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece 2009/19 E., 2013/117 K., 29.04.2013 tarihli hüküm ile TMK’nun 713/2. maddesindeki düzenlemeye göre, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan tümcesinden tapu kaydının hukuki durumunun açık olmaması, kayıt malikinin belirlenememesinin amaçlandığını, davaya konu taşınmazın tapulama çalışmalarında ... zilyetliğinde olduğunun belirtildiği, TMK 713/2 maddesi kapsamında maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan bir durum olmadığı, tapu kayıt maliki ... mirasçılık belgesi isteğine ilişkin davanın, sağ veya ölü olduğu tespit edilemediğinden reddedildiği ve Anayasa Mahkemesi"nin 17/03/2011 tarih, 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı ilamı ile "20 yıl önce ölen" cümlesindeki "ölen" kısmının mülkiyet hakkına aykırı olduğu gerekçesi ile iptal edildiği, davacı tarafından ... öldüğü veya yaşadığının delillerle ispat edilemediği, TMK’nun 713/2 maddesi gereğince davanın reddi gerektiği, kadastro öncesi sebep yönünden ise 3402 sayılı Yasa"nın 12/3 maddesine göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçeleri ile ispatlanamayan davanın reddine


    karar verilmiş, verilen karar Dairemizin 25.02.2015 gün 2015/607 E., 2015/4918 K. sayılı ilamı ile “...davacı tarafın dayandığı hukuki sebebin kendilerine açıklattırılması, (HMK. md 31) iddia ve savunma doğrultusunda delillerin toplanması, sonucuna göre bir karar verilmesi...” gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Yerel Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu dava konu taşınmazın tapu maliki olarak adı geçen ... . kim olduğunun belli olmaması davacı tarafın dava konusu taşınmazı fasılasız ve aralıksız üç kuşaktır kullandığı dolayısı ile TMK 713 maddesindeki kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili arafından temyiz edilmiştir.
    Dava TMK 713/2 maddesinde yazılı tapu kaydında kim olduğu bilinemeyen hukuki sebebine ve olağanüstü zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.
    Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK"nun 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya yirmi yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir.
    Kanunun açık hükmü dikkate alındığında tapu sicilinden malikin kim olduğunun anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak, kimliğini ortaya koyacak gerekli bilgi ve belgelerin tapu sicilinden (kütüğünden) çıkarılmasının imkansız olmasıdır. (Yargıtay HGK"nun 10.04.1991 tarih 1991/8-51 Esas, 194 Karar ve 15.04.2011 tarih 2011/8-111 Esas, 2011/180 Karar sayılı ilamları). Genel olarak, gerekli dikkati gösteren herkesin kayıtlarda malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinmediğinin kabulü gerekir. Ayrıca "tapu kütüğünde malik sütununun boş bırakılması, silinmesi ve yeniden yazılmaması, soyut ve nam-ı mevhum adına (mevcut olmayan hayali kişi) yazılması, hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmamış olması, malik adının müphem, yetersiz ve soyut gösterilmiş olması gibi durumlarda malikin kim olduğunun anlaşılamadığı kabul edilir. Başka bir anlatımla, tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan malik, tanınmayan, hatırlanmayan, adresi tespit edilemeyen, kendilerine tebligat yapılamayan, mirasçıları belirlenemeyen, uzun yıllar önce ölmüş ya da taşınmış bir şahıs değildir.
    Somut olayda dava konusu taşınmaz vergi kaydına dayalı olarak ve senetsizden tarla vasfı ile... adına 17.01.1967 tarihinde tapuya kayıt ve tescil edilmiştir. Dosya içinde bulunan dava konusu 18 parsel sayılı taşınmaza ait tapulama tutanağındaki bilgiler, tapulama tutanağı dayanağı 455 tahrir sıra numaralı vergi kaydı ve tapu kaydı ile dosya kapsamına göre tapu maliki ... baba adı, isim ve soyadı belli tanınan ve bilinen kişilerden olduğunun kabulü gerekir.
    Tüm bu açıklamalar ışığında, kayıt malikinin kim olduğuna yarar bilgilerin tapu kütüğünde mevcut olduğu, tanınan ve bilinen kişi olup, maddede yazılı koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, bu hususlar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru değildir.

    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 20.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi