Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ..."in beraat kararına yönelik temyizinin olmadığı ve temyiz isteğinin yaralama ile tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın müşteki ...."a karşı kasten yaralama suçundan da mahkum edilmiş olması karşısında, hakkında adı geçen müştekiye yönelik tehdit suçuyla ilgili olarak uzlaşma hükmünün uygulanamayacağı kabul edilerek; yapılan incelemede; 1-Sanığa yükletilen müşteki ...."a karşı yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından sanık ..."in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Sanığın müştekiler .... ve ...."ye karşı tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; Sanığın, tek fiille üç mağdura karşı tehdit eylemini gerçekleştirmiş olması ve hakkında TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanması karşısında, müştekiler ... ile ..."ya yönelik tehdit eylemi yönünden;02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş olduğundan ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşıldığından, bu müştekilere yönelik eylemler bakımından CMK"nın 253. maddesinde düzenlenen uzlaşma hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı konusunda değerlendirme yapılması, uzlaşmaya karar verilmesi halinde, sanık hakkında sadece müşteki ..."ya yönelik tehdit suçundan hüküm kurulması gerekeceğinden, TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanmaması gözetilerek yeni hüküm kurulması gerektiği, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.